136 syf.
·
Puan vermedi
"İyi bir hayat yolu demek, bir insanın hayat bilinmezine kendisini tüm gücüyle fırlatması demektir." . . Şikâyet ettiğiniz yaşam, belki de başkasının hayalidir. . . Yardım et bana! Söyleyebildiklerimden daha fazlasını anla. . . Merhabalar sevgili kitap dostlarım Bugün sizlere çağımızın hastalığı olan, depresyondan bahsetmek istiyorum... Modern çağın çılgınlıkları, yanlızlaşan yaşamlar, bencilleşen toplum, empati yeteneğini kaybeden gösteriş budalası insanlar, yoğun çalışma temposu, evdeki iş yerindeki sorumluluklar,çoluk çocuk derken depresyonun göbeğine doğru sürükleniyoruz maalesef... . . Peki, nedir bu depresyon? Yazarımız bir paragraf hâlinde çok güzel özetlemiş aslında. Sizlerle paylaşmak istiyorum bu paragrafı... Depresyon ağır bir hayat sınavı. O yüzden tüm depresyona sebep olan etkenler üzerine bilgi sahibi olmak gerek. Depresyon kişinin kendi içindeki sarsıntıları. O sarsıntılar ne kadar uzun ve sürekli olursa kişi o kadar derin bir çıkmazın içine girer. Temeli insan kaynaklı olumsuz olaylara bağlı olarak gelişen depresyon aile içi ve dışında oluşur. . . Depresyon ve buna bağlı etmenleri, başlıklar altında hikayelerle desteklenmiş yazarımız ve bizlere anlaşılır, uygulanır tavsiyeler yüklemiş. Herşeyle baş etmek bu kadar zorken, aradığımız yardım eli bir kitabın sayfalarını çevirmek kadar kolay Depresyondan uzak, huzurlu bir hayat dileğiyle, hepinize şimdiden keyifli okumalar diliyorum. Kitapla Kalın
Depresyon
DepresyonOya Akbaş · Yediveren Yayınları · 202411 okunma
119 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Dönemi de göz önünde bulundurularak, müthiş bir yazar değil mi Moliere? Ben hem Cimri hem de Hastalık Hastası okudum, en çok bu eseri beğendim. Gösteriş, sınıflaşma, gereksiz hırs, birbirinden geçinme gibi konulara ne de güzel giydiriyor. Hem hiciv, hem ucundan drama bulunan kıymetli bir oyun. Tartuffe yi ve diğer tüm dilimize çevrilmiş oyunlarını okumayı planlıyorum. Bir Mihail Bulgakov'un Moliere Efendi adlı bir eseri varmış. Ona da bilahare bakacağım. :)
Kibarlık Budalası
Kibarlık BudalasıMolière · Kapra Yayıncılık · 20224,981 okunma
Reklam
464 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
#şıpsevdi ilk taslakları 1901 yılında yazılmasına rağmen baskı ve sansür yüzünden gün yüzüne çıkmayı 8 sene daha bekleyerek 1909 yılında tekrar yazılıp basılır. #hüseyinrahmigürpınar bu kitabı ve alafranga (Fransızvari) üslubu aşırı benimseme işine giren Meftun Bey'i ve diğerlerini öncelikle bir gülmece karakterleri olarak yaratmış gibi gözükse de, hikaye öyle felsefi görüşlere sahip ki, insan başlarda gülerken ilerleyen sayfalarda kendini oldukça ayakları yere basan felsefi argümanları okurken buluyor. Meftun Bey, belki bir süre Paris'te yaşamış ve ordan burdan yamalı bohça şeklinde edindiği ve sözde entelekt birikimi varmış gibi gösterdiği çapkın, gösteriş budalası ve düzenbaz bir karakterdir. İstanbul'a geri döndüğü vakit Paris'te öğrendiği alafranga Adap ve Muaşeret birikimini gayette #alaturka olan kendi ailesine öğretme işine girişir. Fakat bu giriştiği iş pekte kolay olmayacak, Fransız ekolünü ailesine kazandıralım derken işler iyice çığrından çıkacaktır. #okuyunpişmanolmazsınız
Şıpsevdi
ŞıpsevdiHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20212,083 okunma
233 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 saatte okudu
Bir kutup kurdu ve köpek melezi olan Kavik, Tekgöz Charlie tarafından kızak köpeği olarak yetiştirilir. Dev gibi cüssesi ve aklıyla, muhteşem bir kızak lideridir. Ancak üç yıl boyunca onu yetiştiren Charlie'den hiçbir şekilde sevgi görmemiştir. O, insanlara yalnızca itaat etmeyi öğrenmiştir. Kızak yarışmasında birinci olan Kavik, Alaska'nın sayılı zenginlerinden olan ve gösteriş budalası Bay Hunter tarafından satın alınır. Bay Hunter, onu Washington'daki çevresinde bir sirk hayvanı gibi sergileyerek egosunu tatmin etmek istemektedir. Bir uçağa bindirilen Kavik, uçağın düşmesi sonucu yaralanır. Üstelik güvenlik amacıyla kapatıldığı kafeste ve zorlu kış şartları altında yaşam mücadelesi verirken on beş yaşındaki bir çocuk olan Andy tarafından kurtarılır. Ölmek üzere bulduğu bu hayvana derin bir sevgi ve şefkatle yaklaşan Andy, Kavik'in hayata tutunmasını ve insanları sevmesini sağlar. İki bin dolar para verdiği hayvanın hayatta olduğunu öğrenen Hunter, Kavik'i Andy'den alır ve onu Washington'a götürür. İki dostun arasına binlerce kilometrelik bir mesafe girer. Hayvan ve insan dostluğunu işleyen yine güzel bir kitaptı. Tavsiye ederim.
Can Dostum
Can DostumWalt Morey · Beyaz Balina Yayınları · 2019272 okunma
520 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Kitabı okumaya başladığım andan beri "Bu kitapta bu kadar övgüye layık olan ne?" diye sormaktan kendimi alamıyorum. Başlarında değilim yarıladığım halde ne üslup ne akıcılık yönünden beni etkilemedi. Kaçırdığım ne? Kitabı bitirdim ve söyleyebileceğim tek şey; Yaşadığımız coğrafyanın kültür yapısının bozulmasını "Avrupaileşme" olarak göstermeye çalışan ve her fırsatta bulunduğu toplumun yaşayış biçimini eleştirip, sözde takıntısını aşk kisvesi altında bize sunan bu ve benzeri eserler bize bir şey katmayacağı gibi bizden kültürümüze ve ananelerimize duyduğumuz saygıyı ortadan kaldırmamızı ve benliğimizden bilinçsizce kopup sırf onlara benzemek için gösteriş budalası olmaya yönlendirmektedir. Hayatımda neden okudum bunu diye sorduğum ilk kitap. Teşekkürler Orhan Pamuk bende bir ilke imza attın.
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202240,9bin okunma
311 syf.
·
Puan vermedi
Edebiyat dünyasına Bihruz Bey Sendromunu kazandırmış bir kitaptır Araba Sevdası. Bihruz Bey Batı hayranı bir yarı aydın karakteridir. Konuşurken bolca Fransızca kullanarak kendini daha da okumuş yazmış, mürekkep yalamış gösterir. Ayrıca bu bir mevki göstergesidir. Bir sınıf yüksekliği. Arabaya da düşkündür Bihruz Bey, hani utanmasam gösteriş budalası diyeceğim. Dönemin aydınlarına sert bir eleştiri niteliğinde olan kitap bir yandan da bir aşk hikayesi etrafında döner. Çok iyi bir kitap olduğunu söyleyemem ama Bihruz Bey için okumaya değer.
Araba Sevdası
Araba SevdasıRecaizade Mahmut Ekrem · İletişim Yayıncılık · 201425,1bin okunma
Reklam
80 syf.
·
Puan vermedi
Öldükten sonra anlaşılmak bu coğrafyadaki şairlerin kaderi. Birhan Keskin'de kader arkadaşları ile aynı süreçten geçiyor sanırım. Kalitesini popülariteye feda eden, göz önünde bulunmanın şımarıklığını samimiyetin yalnızlığına kurban eden edebiyatçılar gibi medyanın maymunu olmasa da, en azından bir Didem Madak gibi tanınırlığını kıymetine
Y'ol
Y'olBirhan Keskin · Metis Yayınları · 20145,3bin okunma
136 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Şu an okuyup, bitirdiğim kitap Fransa Kralı XIV. Louis'in ya da Maliye Bakanı'nın bizzat Moliere'e gülünç bir Türk balesi yazması rica ettiği rivayet ediliyor. Bunun nedeni o dönem de oraya gelen Süleyman Ağa'nın saray ihtaşımına dudak bükmesidir. Aslında kitabı okuyunca bu ihtimal olabilir diyor insan. Kitapta 'asalet, kibarlık budalası bir burjuvanın' gösteriş için giyim, sanat ve hayat tarzının gülünç halini okuyoruz. Ama bu bize asla uzak değil sadece bize has da değil dünyanın her yerinde bulabiliriz böyle insanları. Gösteriş için tuhaf kıyafetler giyip, sanattan asla anlamayan sadece konum, asalet için kullanan, çevresindeki gözü uyanıklar tarafından kolayca yönetilip kandırılan. Okurken hem çok eğlendiriyor hem de öğretiyor. Moliere sevenlerin ve tiyatro hastası olanlar asla kaçırmamalı.
Kibarlık Budalası
Kibarlık BudalasıMolière · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20164,981 okunma
752 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
1961 yılında ilk baskısı yapılan roman, o dönem için Çağdaş İran Edebiyatı'nın o güne kadar yazılmış en iyi romanı övgüsünü alır eleştirmenler tarafından. Roman 1930'ların İran'ını anlatıyor. İran'ın Kirmanşah kentinde yaşayan Miran-ı Sorabi ve karısı Ahu Hanım dört çocuklu, zengin ve mutlu bir ailedir. Bir gün Hüma adında bir
Ahu Hanım'ın Kocası
Ahu Hanım'ın KocasıAli Muhammed-i Efgânî · Ayrıntı Yayınları · 201739 okunma
136 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Mösyö Jourdain
Kibarlık Budalısı, Moliere'nin başarılı hicivlerinden bir tanesi. Yaşadığı dönemde gösteriş, şatafat, özentinin yaygınlaşmasıyla insanların düştükleri gülünç halleri başarılı bir şekilde anlatmış Moliere. Zengin ama cahil bir burjuva olan Jordain, parayla her şeyi elde edebileceğini sanarak, sınıf atlayıp asilzade olma yolundaki şarlatanlıkları ve bu cahilliğinden dolayı etrandaki insanlar tarafıdan nasıl kandırılıp, soyulduğu oyunun konusunu oluşturuyor. Asilzade olmak hırsı gözlerini o kadar kör ediyor ki kendine oynanan oyunları anlamak şöyle dursun tüm bunlardan büyük bir zevk duyuyor kahramanımız. Keyif olarak, hiç sıkılmadan okuduğum bir eser oldu. Okumanızı tavisiye ederim. Kitapla kalın :)
Kibarlık Budalası
Kibarlık BudalasıMolière · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20164,981 okunma
Reklam
136 syf.
8/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Moliere'den okuduğum 3. kitap oldu. Okuduğum kitapların ortak özelliği hiciv tarzında olup okurken eğlendirmesiydi. Kibarlık Budalası da 14. Louis'in en çok güldüğü tiyatro eseridir. Eserin yazılışına gelince 4.Mehmet tarafından Fransa'ya elçi olarak gönderilen Süleyman Ağa, kendisi için oluşturulan gösterişli ve ihtişamlı ortamı nasıl bulduğu sorulunca küçümseyici bir tavır takinir. -Kralımızın elbisesini nasıl buldunuz? - Padişahımızın selama çıktığı zaman bindiği at bile daha süslüdür. Fransa kralı bunun üzerine Moliere'den Türkleri küçümseyici bir oyun yazmasını ister... Kitapta gösteriş budalılığının sonu ve düştükleri komik durumlar anlatılmış olsa da Türklerle ilgili bölümler şahsımı biraz rahatsız etti. Avrupa'nın gözünde konuşması kaba, sultanın oğlu ile bile olsa evlenilmeye değmeyen bir millet olarak bahsedilmesi canımı sıkmadı değil... Oyun sonunda sergilenen Türk balesini tahayyül etmekte zorlanıyorum. Sonuc olarak Süleyman Ağa'nın namını çoğu kimse bilmez iken edebiyat sayesinde Kibarlık Budalası okunmaya devam ediyor. Yazılış hikayesine biraz canım sıkılsa da Sezar' ın hakkını Sezar'a vermek gerek...
Kibarlık Budalası
Kibarlık BudalasıMolière · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20164,981 okunma
136 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Okuduğum baskı, Doğu Batı Yayınlarının 2022 baskısıydı. Türkçe ilk baskısı, 1998 yılında Dost Kitabevi Yayınları tarafından yapılmış. Kitabın yazarı Theophrastos Aristoteles'in en ünlü öğrencisidir. Aristoteles'ten sonra Lykeion'un başına geçmiştir. Bu küçük kitapta, 30 insan karakterinden bahsediyor. Bu karakterlerin ayırt edici özelliklerini bazen anekdotlarla aktarıyor. Kimler yok ki? sinsi, dalkavuk, beleşçi, edepsiz, münasebetsiz, gösteriş budalası, batıl inançlı, oligarşi yanlısı, fesat, fırsatçı vd. Kitap bir etnografya kitabı olarak da görülebilir. Zira döneminin (MÖ 300'ler) kültür hayatı hakkında epey bilgi barındırıyor. Bu bilgilerin bir kısmı metin içinde olmakla birlikte, çevirmenin dipnotlardaki açıklamaları da bir hayli bilgilendirici. Kitabı okurken aklıma 2000 yılı yapımı Bedazzled isimli filmin başlangıcı geldi. Orada da insanlar çeşitli sıfatlarla gösteriliyordu. İyi filmdir.
Karakterler
KarakterlerTheophrastos · Dost Kitabevi · 199822 okunma
53 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.