... o gece... gotik bir masal uyanışı gecesi suyu anladım. suyun bir dil olduğunu, gizli bir dil olduğunu... çok eski, eskil zamanlarda, tuhaf, karanlık durumlarda kullanılan bir tür mors alfabesi olduğunu anladım. ... suyu duymak ve su yolu ile iletilen bir çağrıyı. çağrılanın kim olduğu belli de, peki çağıran kim?
Sayfa 253Kitabı okudu
Galileo'nun Pergeli
Ressamlar resim yapmayı itip hayatın makyajını silmeli. Gezegen gotik kadınların elinde.
Sel yayınları
Reklam
Necip Tosun Yirminci yüzyılın ikinci yarısı, Latin Amerika edebiyatının dünya edebiyatına damgasını vurduğu bir dönem olmuştur. Özellikle 1980'lerden sonra edebiyatta bir yenilik olarak konuşulan enı önemli konu ise Latin Amerika edebiyatının bir karakteri olan "büyülü gerçekçilik" akımıydı. Gabriel Garcia Marquez, Miguel Angel Asturias, Alejo Carpentier, Jean Rulfo, Carlos Fuentes, Mario Vargas Llosa büyülti gerçekçilik yaklaşımının parlak örneklerini vermişlerdi. Büyülü gerçekçiliğin önemli temsilcilerinden Gabriel Garcia Marquez'in 1982'de Nobel Ödülü alması da bu akımın yoğun bir şekilde tartışılmasını ve edebiyatın öne çıkan gündemi olmasını sağlamıştı. Bu kadar yoğun tartışılmasına rağmen büyülü gerçekçiliğin tanımını yapmak, sınırlarını çizmek o kadar da kolay değil. Bir edebiyat eserinde, doğaüstü olaylar, gizem, açıklanamayan durumlar, garip rastlantılar, bilinmezlik, endişe doğurucu durumlar, sürprizler, doğaüstü fenomenler, cin ve peri masalları, hayaletler, akıl çerçevesine yerleştirilemez durumlar, korku, dehşet, merak, mucize olduğunda onun hangi türe/yönelime gireceği tartışması başlar. Çünkü fantastik, olağanüstü, gotik anlatı, gerçeküstü, bilimkurgu, büyülü gerçekçilik kavramları arasında pek çok farklılık belirlense, aralarına derin sınrrlar çizilse de örnekleme düzleminde yine de sorunlarla karşı karşıya kalınır. Bu kavramlar hayal gücünün imkanlarıyla var oldukları için birbirlerinin arasına kesin sınır çizmek zordur. .........
Sayfa 26 - iz yayıncılıkKitabı okudu
Burada Daire Başkanı Tuzzi söze karışarak, nitelikli bir şeyler okumak istediğinde, eline Homeros'u ya da Peter Roseggeri aldığını söyledi. Arnheim, onun kaldığı yerden devam etti. “Kutsal Kitabı da onlara katmalısınız. Kutsal Kitap, Homeros ve Rosegger veya Reuter'le idare edilebilir! Ve böylece sorunun en derin noktasına da varmış oluyoruz! Diyelim ki yeni bir Homeros'umuz olsaydı: Bütün içtenliğimizle soralım kendi kendimize, ona kulak verebilir miydik? Sanırım buna olumsuz yanıt vermek zorundayız. Yeni bir Homeros'umuz yok, çünkü onu gereksinmiyoruz!" Arnheim şimdi eyere kurulmuş dört nala gitmekteydi. “Gereksinseydik eğer, Homeros'umuz olurdu! Çünkü sonuç itibariyle dünya tarihinde olumsuz hiçbir şey olmaz. Bu nedenle, gerçek anlamda büyük ve önemli olan her şeyi geçmişe taşımamızın anlamı nedir? Bırakın Homeros'un ve İsa'nın aşılmalarını, daha onlara yaklaşabilen bile olmadı; Neşideler Neşidesi'nden daha güzel bir metin yoktur; Gotik ve Rönesans, yeniçağın önünde bir dağlık arazinin bir düzlüğün girişinde yer alması gibi durmaktalar; nerede bugün o büyük hükümdarlar? Bir Napoléon'un bile yaptıkları firavunlarınkinin yanında, Kant'ın eserleri Buda'nınkilerin, Goethe’ninkiler Homeros'unkilerin yanında ne kadar tiknefes kalıyor!
Yalnız sen varsın. Yalnızlığımın, ihtiyarlığımın, sevimliliğimin, egoizmimin ortasında daha dün şehvetle sarıldığım, kokusundan hazzettiğim; yıldızları, yandan çarklıyı, derin suları, heykelleri, gotik binaları, ağaçlık tenha yolları, pek sevdiğim yeşil yeşil, kırmızı kırmızı, turuncu turuncu yanan işaret fenerlerini geride bırakıp, sana, yalnız sana aşığım.
Sayfa 96 - Kültür iş bankası yayınlarıKitabı okudu
Orta Çağ ve Resim
XIIIve XIV, yüzyıllarda Batıdaki bir sanat kanonunun olu­şum sürecine odaklanmak gerekirse, resim sanatının öncelikli olduğu ve itici güce sahip olduğu, Doğu Bizans İmparatorluğu ile tarihi döneminin sona erdiği görülür. Resim alanında (ve ondan da önce oyma sanatında) gerçek zamanda ve mekanda yaşanmış tarihi olayların temsili, ideolojik
Reklam
644 öğeden 621 ile 630 arasındakiler gösteriliyor.