Gotik üslubundaki dua rahlesi önünde diz çöktüğü zaman, vaktiyle zinanın yarattığı sırdaşlıkla âşığına fısıldadığı aynı tatlı sözlerle şimdi Tanrı’ya hitap ediyordu.
"Sevgili dağlar! Benim güzel gölüm! Nasıl karşılıyorsunuz şu gezgini? Doruklarınız açık; gök ve göl mavi,sakin.Huzurun habercisi mi bunlar,yoksa mutsuzluğumla alay mı ediyorsunuz?"
Felsefe Tarihi 3
Eco, Kitabında 11 ile 13. yüzyıllar arasında Batı'da, siyasi ve toplumsal hayatta, sanat, ekonomi ve teknoloji alanlarında büyük değişimler ve gelişmeleri ele almıştır, dönemdeki maddi ve entelektüel uyanışın bir parçası olarak felsefe de önemli bir rol oynamıştır.
Bu dönemde Batı'da siyasi yapılar ve toplumsal hayat
Merhabalar bugün Otranto Şatosu ile buradayım.İlk olarak konusundan bahsedeyim. SPOILER!!!!!
Kitap vâris olan Conrad'ın trajik bir şekilde ölümüyle başlıyor.Bu ölümü gören herkesin beti benzi atıyor.Bu trajik ölüm tam da evlenme sırasında olduğundan tabii ki bu evlenme iptal edilmek zorunda kalınıyor."Conrad'la evlenecek olan
Üniversite yıllarında, oda arkadaşım okurken görmüştüm Kinyas ve Kayra’yı. Artık görüşmesek de ne zaman Hakan Günday kitabı görsem, hatırıma gelir arkadaşımın minik ellerinde tuttuğu bu kitap.
Okuması uzun süren bir kitap oldu benim için. Dili yüzünden değil de yer altı(gotik) edebiyatının kasveti kaynaklı diyelim.
Bir Kinyas anlatıyor , bir Kayra. Uzun uzadıya iç konuşmalar geçiyor. Kitap adeta aksiyon filmi içindeymişsiniz hissi yaşatıyor. Bir yerlerde cinayetler işleniyor, silahlar kaçırılıyor ama ön planda Kinyas ve Kayra’nın ruh devinimleri oluyor. Rahatsız edici pek çok temaya yer verirken bir yandan da barbarlığı, faşizmi, medeniyeti son ses eleştiriyor.
Evet size şu oldu, bu yaşandı şeklinde bir özet yapmak isterdim. Ancak olayları değil de başka bir şeyi anlatmak istemiş Hakan Günday. Yaşarken ölmeyi seçenleri, milyarlarca insan arasında gerçekten yalnız kalmayı başarabilenleri mesela.
Kinyas ve KayraHakan Günday · Doğan Kitap · 202227.4k okunma