yıllanmış bir şarabın, Sabrının sonunu selamete bağlıyorum beyaz gecelerde.. Ben, seni şuurunu kaybetmiş bir şiirin içinden çağırırken, Sen, sahte alemlerin ‘’uçkuruna’’ kurulu aşkların, ‘’Üç kuruşluk’’ dünyasından sesleniyorsun bana.. ‘’Gelmeli miyim?’’ Sesimin sol anahtarını kaybettiğimden beri Sana söylemek istediğim şarkıların Kapısından
Her gece başımı yastığa koyduğumda gelmek zorundamısın aklıma? Giderken götürdüklerin yetmiyormuş gibi birde hayallerime dalma. Seni sevdiğim zamanlarda kimseler yoktu aklımda. Şimdi söyle bana sevgili gelirken bişey getirmedin giderken, götürdüklerin çokmu lazımdı sana?...
Reklam
Günaydın
Evine Haciz GeLmiş FakirLer Gibi; Çok Acıdı Giderken GötürdükLerin. Hiç DeğiLse GüLüşümü Bıraksaydın, Ana Yadigarıydı.. !
Sen miydin sevda yoksa kendinle götürdüklerin miydi?
Beni kendime küstürmeye yetmez Yaşımın getirdikleri... Severek taşıyorum saçımdaki akları Yaşadıklarımın imzası olan Alnımdaki kırışıklıkları... Yıllara meydan okuyan ifademi Gençlikten uzaklaştıran daha pek çok şeyi... Çünkü ben bunlara hiç takılmıyorum ... Olurda sıkılırsam bir gün Biliyorum tıpta çözümü var nasılsa... Hem sonra Beklenen bir şarkı yaşlılık Elbet bir gün çalacaktı ama Çaresi tıp ta bile bulunmayan şeyler var... Yıllar geçse de insanı düşündüren ... Keşkelerden tesbih yaptırıp Derinden çektiren .. Mesela Aklım yılların götürdüklerin de ... Geri gelmeyecek gidenlerim de Tekrarı olmayan yıllarım da... Hangi bilim dalı geri verebilir Söyleyin şimdi bunları bana ...!
Evine haciz gelmiş fakirler gibi; Çok koydu giderken götürdüklerin... Hiç değilse gülüşümü bıraksaydın, ANA yadigarıydı.!!! Anıl Şahin
Reklam
21 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.