GÖZ ARDI EDİLEBİLECEK RESİMLER
Bulanık havalardaki kederi çözemedim, dedi, kim bilir kaç saattir kendi içine yağan adam. Kim bilir kaç saattir bir külün içinde oturan öteki, kirpiklerini ırgalayan rüzgârla, yanıtlamaktan çok, iç geçirir gibi sustu: Ben de uzun yolların kederini, dedi. Birisi soluğuyla, öteki alın kırışığıyla bir kuyunun dibine resimler çiziyorlardı.
göz ardı edilebilecek resimler*
“kadın parmaklarını birbirine doladı çözdü, doladı çözdü... sevişmenin hemen ardından, insanın bütün damarlarını dolduran o bulantıya benzer pişmanlığa ne demeli peki, dedi. bıçak gibi gülümsedi başucundaki adam. bedenin doğası ile toplumun ahlakı arasında soluk almanın ete kemiğe bürünmüş zorluğuydu. içine günah karışmamış bir sevinç gösterebilir misin, dedi. beni en çok dünyamızın o yalnızlıktan yalnız sabahları bir başkaldırı duygusuna götürüyor, dedi, içlerinde en uzun susanları. sessizliğin arkasındaki vazgeçiş, kabulleniş, suç... zayıflık en büyük kışkırtıcıdır biliyor musun, dedi kadın; tek tek yarattığımız kalabalık denen o canavarın mı yoksa hep geri çekilen senin zayıflığın mı, kim bilir?”
Reklam
GÖZ ARDI EDİLEBİLECEK RESİMLER
Aklı ve sevgisi olmayan bir toplum ya önünü iliklemekte ya da şiddeti şehvetle sevmekte bulacaktır özgürlüğü.
GÖZ ARDI EDİLEBİLECEK RESİMLER
İnsan yaşama gücünü her zaman elde ettiklerinde bulmaz. Bir düşü büyüten onun uzaklığı değil midir biraz da?
Göz ardı edilebilecek resimler..
Gözyaşı gibi yağan yağmuru tek tek saymaktan, kendine ayrıcalıklı bir yorgunluk edinen bir başkası, uzun bir keşiften döner gibi, turuncu bir sesle katıldı konuşanlara: Neden akşamlar başkalarının evleri için günü noktalayan bir ışık toplamıdır da bizim evlerimize simsiyah bir pıtrak topu gibi düşer? Biz günden neyimizi esirgedik ki?
GÖZ ARDI EDİLEBİLECEK RESİMLER
Insan yaşama gücünü her zaman elde ettiklerinde bulmaz. Bir düşü büyüten onun uzaklığı değil midir biraz da?
Reklam
53 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.