Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sen ağlama, dayanamam Ağlama göz bebeğim sana kıyamam Al yüreğim senin olsun Yüreğim bende kalırsa yaşayamam
''Ah, siktir. Sanırım ne olduğunu buldum. Benden ne kadar hoşlandığını düşünüyordun ve benimle olan şansını kaybettiğin için de kalbin kırıldı.'' ''Seninle olan şansımı kaybetmek mi? Şey, durum burada tam tersi.'' ''Bebeğim ben hiçbir şey kaybetmedim.'' Ona göz kırptım. ''Bana karşı boş değilsin. Tek yapman gereken parmaklarını şıklatmam, sonra bir bakmışsın bu akşam koltuğunda öpüşüyoruz.''
Reklam
Azıcık bir sabah kalmıştı, ama dışarıda, göz kamaştırıcı güneşte, sabahın ölümü vardı yalnızca. Sabah bitti artık, benim güzel bebeğim, sabah bitti, umut bitti, öğle saatinin korkunç felaketi bu.
Sayfa 144 - Can
Bacım, ikicanlı, ağır, Güzel kızdır, bilirsin, İlki bu, bir yandan saklı utanır Ve bir yandan korkar Ölürüm deyi. Bir can daha çoğalacağız bu kış, Bebeğim, neremde saklayım seni? Hoş gelir, Safa gelir, Ahmed Arifin yeğeni... Doğdun, Uç gün aç tuttuk Üç gün meme vermedik sanaAdiloş Bebem, Hasta düşmeyesin diye, Töremiz böyle diye, Saldır şimdi memeye, Saldır da büyü.... Bunlar, Engerekler ve çıyanlardır, Bunlar, Aşımıza, ekmeğimize Göz koyanlardır, Tanı bunları, Tanı da büyü.. Bu, namustur Künyemize kazılmış, Bu da sabır, Ağulardan süzülmüş. Sarıl bunlara Sarıl da büyü...
Sayfa 100 - metris
"Bir katille nasıl baş etmeyi düşünüyorsun?" "Göz yaşartıcı spreyim var!" Maddie bunun en makul çözüm olduğuna inanmış gibi kendini beğenmiş şekilde kollarını göğsünde bağladı. "Aynen bebeğim..." dedim kelimeleri uzatarak.
“Ahmaktır uslanmaz kalbi umutsuz bir âşığın Çekinmez destursuz zarif adını anmaya dahi ölümün Her göz kırpışında o vicdansız hafif meşrep ışığın Zehirle dolmasına razıdır ruhundaki her bölümün Sen ki korkak, aciz ve terk edilmiş bir ruh Sen değil miydin sonsuz ölümü göze alan Seni boğmaya geldi dev sözlerinden bir güruh Benim tarifsiz işkencem cesedini edecektir talan Kalmadı artık lüzumu korkak bakışlı çaresiz boş soruların Benim, bu loş cehennemde alacağın tek cevap Yaslı cesedinin yattığı bu paslı yatak uzanırken arasında dev boruların Bugüne kadar çektiğin acılar cennete yasaklı işkencelerimin arasında olacaktır serap Şimdi benim tatlı, masum, ölü bebeğim, ıstırap dolu kollarıma uzan Ben sonsuz acılardan beslenen bir meleğim, açık yaralarından kalbine sızan.”
Sayfa 417 - Postiga YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yarın buraya gelmeden duramam ben. Ben bir hayalperestim; gerçek yaşamla bağım o denli az ki, bunun gibi, şimdiki gibi çok nadide saydığım anları düşlerimde yine yaşamadan edemem. Bütün akşam sizi düşleyeceğim, bütün hafta, bütün yıl. Yarın kesinlikle buraya geleceğim, tam buraya, bu noktaya, tam bu saatte geleceğim ve yaşadıklarımızı anımsayarak mutlu olacağım. Artık burası benim göz bebeğim.
"Sen gülden daha hoş, nesrinden daha tazesin. Böyle olduğu halde seyr için bahçeye salına salma gidişine hayıflanıyorum doğrusu. Bu seyrangâhta bir an oturursan sağdan, soldan göz yaşlarımın nasıl habbelerle oynadığını görürsün. Sen gönlü pak, tabiati pak bir zahitsin, kötü kişilerle oturmaman daha iyi. Bu akan göz yaşı seli Hâfız’ın gönlündeki sabrı alıp götürdü. Takatim kalmadı gayri, ey göz bebeğim, ayrıl benden! Ey, Çigil güzeli, sen bu naziklikle, bu güzellikle Hâce Celâleddin’in meclisine lâyıksın..." (Hace Celâleddin: Mevlana Celaleddini Rumi)
178 öğeden 111 ile 120 arasındakiler gösteriliyor.