Nazi olan Lucas sizce nasıl biri ve onun yerinde olsaydınız siz ne yapardınız?
Savunmanın ikinci argümanı ise, bedenen çalışmaya müsait insanları rampada seçip ayırma işleminin aslında bir kurtarma operasyonu olduğu yönündeydi, aksi takdirde, “gelenlerin tümü imha edilirdi.” Halbuki tanıklardan birinin sözlerinde dile geleni yargıçlar da gayet iyi biliyordur: Lucas, “kesinlikle oraya ait değildi. Fazla iyiydi.” İddia makamı
Sayfa 230
Göz bebeğim
" Seni hâlâ seviyorsam, kimseye benzemediğin içindir."
Reklam
Ne kadar göz bebeği varsa üst üste gelse Yine ayrı manzara, ayrı görüş herkese. Necip Fazıl Kısakürek
Evlilik sonrasında genç çiftlerin yaşamlarının en önemli anlarından birisini aileye yeni bir bireyin katılması oluşturur. Urum ailelerinde bir bebek dünyaya geldiğinde ailesi kendilerine göz aydına gelen misafirleri için göz aydın sofrası hazırlamaktadır. Ayrıca, bebeğin kötü ruhlardan korunması için de yatağa istavroz-haç konulmaktadır. Bebekle ilgili Türk adetlerine hiç de yabancı olmayan bir uygulama da yeni doğan bebeğin ya da Urumların dediği gibi balanın kırklanması gerekmektedir. Bebeğin kırklanması adeti bir tarafa, loğusa olarak adlandırılan annenin 40 gün dışarıya çıkmaması gerekmektedir. 40.gün ise yıkandıktan sonra genç anne kiliseye giderek dua eder. Loğusanın 40 gün boyunca dışarı çıkmamasının sebebi, eski bir Urum inancına bağlıdır. Bu inanca göre yeni doğum yapan bir kadının bastığı yerde ot bitmemektedir.
Düğünün üçüncü gününde, gelin çeyizi­nin alınmasını takiben, çalınan gelin havası ile gelin ağlatılmaya çalışılır. Daha sonra ise düzenlenen çeşitli eğlenceler ve törenle evlili]:ç gerçekleştirilir. Evlilik sonrasında genç çiftlerin yaşamlarının en önemli an­larından birisini aileye yeni bir bireyin katılması oluşturur. Urum ailelerinde bir bebek dünyaya geldiğinde ailesi kendileri­ne göz aydına gelen misafirleri için göz aydın sofrası hazırlamak­tadır. Ayrıca, bebeğin kötü ruhlardan korunması için de yatağa istavroz-haç konulmaktadır. Bebekle ilgili Türk adetlerine hiç de yabancı olmayan bir uygulama da yeni doğan bebeğin ya da Urumların dediği gibi balanın kırk/anması gerekmektedir. Bebe­ğin kırklanması adeti bir tarafa, loğusa olarak adlandırılan anne­nin 40 gün dışarıya çıkmaması gerekmektedir. 40.gün ise yıkan­dıktan sonra genç anne kiliseye giderek dua eder. Loğusanın 40 gün boyunca dışarı çıkmamasının sebebi, eski bir Urum inancı­na bağlıdır. Bu inanca göre yeni doğum yapan bir kadının bastı­ğı yerde ot bitmemektedir.
Floresan ışığın parlaklığı bir yana, ampulünün çıkarttığı uğultu bile duyularda aşırı yüklenmeye yol açar. Işıklandırma konusunda dünyanın en büyük otoritesi olan John Ott, bunun bebekler açısından feci olduğunu açıkça ifade etmiştir. Vakum cihazları ağzı ve burnu içine alacak biçimde bebeğin yüzüne yapıştırılır, göz kapakları zorla açılarak gözlerin içine hem o kör edici ışık hem de can yakan yeni kimyasallar boca edilir. Bebek ayak bileklerinden tutulup baş aşağı çevrilir ve poposuna şaplaklar indirilir. (Gerek görülürse mekanik solunum cihazına bağlanır.) Oksijenin yetersiz olduğu bu kritik anda kordon da kesilir. Bir yandan epizyotomi sırasında üzerini kaplayan kan temizlenir (anne, epizyotomi nedeniyle uzunca bir süre bebeğiyle ilgilenemeyecektir); et işleme tesislerindeki herhangi bir et parçasıymış gibi soğuk tartıların üzerine konup tartılır, kumaşlara sarılıp sarmalanır (özellikle de o "fena" hava akımlarından korunmak için); eğer şanslıysa, acı ve dehşet içinde çığlıklar atarken bir beşiğe yerleştirilir, eğer şanslı değilse yarı ölü halde bir küvöze tıkılır.
Sayfa 89 - Görünmez Adam YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 161 ile 170 arasındakiler gösteriliyor.