Neyi öğrenecekler, hangi hedefin peşine düşeceklerdi? Onlara hiçbir şey gerekmiyordu; hayat durgun bir nehir gibi yanı başlarından akıp gidiyordu. Onlara yalnızca bu nehrin kıyısında oturup tek tek her birinin başına sırayla gelecek olan, öngörülmesi ve kaçınılması imkansız olayları seyretmek kalıyordu.