İnsan hem aydınlıktır hemde karanlık
Nasıl da kirlenmiş ruhlar
Kalpler, gözler, eller ve diller
Karanlığa hapsolmuş insanoğlu
Aydınlık sonu gelmez bir zindan da
Kurtuluş ister bir damla aşk
Kirlenmemiş bir kalp, göz, el ve diller
Sonu gelmez bu ızdırabın
Yol yok ne kadar kaçsam
Ne kadar arasam
Hep bir çöküş işte
İnsan hem aydınlıktır hemde karanlık
Yaşarken çoğu zaman karanlıkta
Gelmezsin hiç aklıma
Herşey yabancı ve yalancı olur çünkü
Bir damla yağmur damlasında
Patlar ruhumun en derinlerinde gizlenen özlem
Aydınlık galip gelir o an
O an gelsen sarsan bedenimi
Bir dokunuş ve içten gelen bir öpücük
Öylece durdursan zamanı o an....
hepsi yalanmış meğerse.
tuttuğum eller.
güvendiğim kalpler.
baktığım gözler.
aşık olduğun gülüşler.
ve koca bir yalanın içinde uyutulup durmuş koca bir aptal olan ben.
acınası hâldeydim.
Önce gözler baktı sonra kalpler hüzünlendi. Bir daha hiç kavuşamayacak olmaları ikisini de üzmüştü. Ayrı yolların insanlarıydılar. Ama kalp bu söz dinletebilir miyiz? Son kez eller tutuşuldu ve sonsuza kadar bırakılmak üzere serbest bırakıldı. Gözlerden yaşlar aka aka, miras bıraktıkları kalplerindeki sızı ile ikisi de yuvalarına döndüler...
Hepsi yalanmış meğerse.
Tuttuğum eller.
Güvendiğım kalpler.
Baktığım gözler.
Âşık olduğum gülüşler.
Ve koca bir yalanın içinde uyutulup durmuş koca bir aptal olan ben.
Acınası hâldeyim.