... İnsanlar ne çok konuşur, alınlarındaki kırışıklarla, dudaklarının kenarlarındaki kıvrımlarla, şişen genişleyen şah damarlarıyla, çöken omuzları ya da dikleşen omurgalarıyla. En çok da susuşlarıyla, bakışlarıyla, gözler ne kadar gevezedir. İnsan ruhunun kapılarıdır onlar, o kapılardan içeri girmeyi bilenler, cenneti ve cehennemi görürler. Gözlerden ruhlara girip çıkmayı daha çocukken öğrendim ben...
“İnsanlar ne çok konuşur alınlarındaki kırışıklıklarla, dudaklarının kenarlarındaki kıvrımlarla, şişen genişleyen Şah Damarlarıyla , çöken Omuzları yada Dikleşen Omurgalarıyla… En çok da susuşlarıyla, bakışlarıyla. Gözler ne kadar gevezedir,insan ruhunun kapılarıdır onlar. O kapılardan içeri girmeyi bilenler Cenneti ve Cehennemi görürüler… Gözlerden girip çıkmayı da Çoçukken öğrendim ben..”
Reklam
insanlar ne çok konuşur. alınlarındaki kırışıklarla, dudaklarının kenarlarındaki kıvrımlarla, şişen genişleyen şah damarlarıyla, çöken omuzları yada dikleşen omurgalarıyla... en çok da susuşlarıyla, bakışlarıyla... gözler ne kadar gevezedir. insan ruhunun kapılarıdır onlar. o kapılardan içeri girmeyi bilenler cenneti ve cehennemi görürler. gözlerden ruhlara girip çıkmayı bilenler anlayabilir..
"gözler ne kadar da gevezedir."
Insanlar ne çok konuşur. Alınlarındaki kırışıklarla, dudaklarının kenarlarındaki kıvrımlarla, şişen genişleyen şah damarlarıyla, çöken omuzları ya da dikleşen omurgalarıyla... En çok da susuşlarıyla, bakışlarıyla... Gözler ne kadar gevezedir. İnsan ruhunun kapılarıdır onlar. O kapılardan içeri girmeyi bilenler cenneti ve cehennemi görürler. Gözlerden ruhlara girip çıkmayı daha çocukken öğrendim ben.
Reklam
27 öğeden 21 ile 27 arasındakiler gösteriliyor.