Hayatını, parola olarak, "Mavi köpeğin gözleri," sözünü kullanarak beni gerçek dünyada bulmaya adamıştı. Sokakta yürürken yüksek sesle bunu söyleyip duruyordu; çünkü kendisini anlayabilen tek insanla iletişim kurmasını yolu buydu.
{alıntıdır}
"Babası İspanya'nın en ağır siyasi cezalarının verildiği bir hapisanede mahkumdu küçük kızın. Fırsat bulduğu her haftasonu babasını ziyaret için annesiyle birlikte hapisaneye giderdi.Yine bir ziyarete giderken babası için çizdiği resmi yanında götürdü ancak hapisane kurallarına göre özgürlügü çağrıştıran her türlü şeyin mahkumlara verilmesi yasaktı. Bu sebeple kağıda çizdiği kuş resmini kabul etmemişler ve oracıkta yırtmışlardı...Çok üzülmüştü küçük kız...Babasına söyledi bunu,o da "üzülme kızım, yine çizersin;bu sefer çizdiklerine dikkat edersin olur mu?"dedi.
Küçük kız diğer ziyaretinde babasına yeni bir resim çizip götürdü. Bu sefer kuş yerine bir ağaç ve üzerine siyah minik benekler çizmişti. Babası keyifle resme baktı ve sordu: "Hmmm!Ne güzel bir ağaç bu!Üzerindeki benekler ne? Portakal mı?
Küçük kız babasına eğilerek, sessizce:
"Hşşşşt! O benekler ağacın içinde saklanan kuşların gözleri!..
Yazarin ilk kitabi olmasina rağmen duyguyu okura aktarmada kusur yok. Sahnelerde sanki ben de yanlarindaydim ; hersey gozumun onunde cereyan etti. Kitabi okuduktan sonra evib icinde gozleri kapali bir sekilde hareket etmeye calisan sadece ben miyim ?Gayet akıcı ve sürükleyiciydi. Sonu daha farkli bitebilirdi ama yine de 10 uzerinden 8 lik performans gayet başarılı. Sanirim yakın bir zamanda filme de çekilecekmiş. Onu da merakla bekliyorum.
''Hani sevdiğimin göksel nurlar çağlatan gözleri? O gözler ki içlerinde görülmedik cümbüşler yapılan cennet saraylarının pencereleri gibi Tanrı ışıklarıyla yanardı. Nerede o tılsım denizlerinin yakamozlarını andıran ışıltı?''
Bitti o sevda kesildi çığlıkları martıların
Su gibi bitti, suya karşıt gibi bitti
İtti kıyıyı adına deniz dediğimiz bir şey
Unuttuk ikimiz de her türlü yetinmezliği
Kaybetti kumarda gözlerim
Kaybetti kumarda gözleri.
Bir kuru rüzgarlandı göğüs boşluğumuzda sanki
Uzaklaştı ağaçlar birbirlerinden
Yakınlaştı ağaçlar birbirlerine
Yani her soluk alıp verişimizde bizim
Bir mekik gibi kalbin
Bir mekik gibi kalbim
İşleyip durdu bu yitikliği yeniden.
Ne kaldı
Farkında mısın bilmem
Gündüzler..
Gündüzler biraz azaldı.