+419
... kendimizi sevmekle sevgimizden utanmak arasında bocalayıp duruyorduk. Çünkü biz, dünyayı iki kaşı arasında taşıyan, birbirine tutunmuş iki mutsuz umuttuk. Çünkü ardımızda, mezarını mutluluk sanan bir ülke vardı. Çünkü sığındığımız deniz dağların eteğindeydi. Çünkü girdiğimiz sularda koca bir halkın gözleri yakamozlanıyordu.
Kırmızı Kedi Yayınevi
teşekkür edirim cemal bey :))
"Çünkü her kadını MARYAMSİYORUM Gözleri göz değil gözistan"
Reklam
İşte bundan dolayı, Yarvinen’in reçel kutularına ‘içkiye en­geldir’ unvanı verilmiştir. Bu kutulardan her biri, girdiği köylü ve­ya işçi evinde parlak bir güneş ışığı görevini görür. Bu kutununeve geldiğini gören bütün çocukların gözleri sevinçle parlar. Ai­le reisinin bir günde elde ettiği paranın alkole, yani zehre veril­meyip de gıdaya verildiğini gören her anne, bu durumdan mem­nundur
Breuer devam etmişti. “Birden yaşlandım. Kendimi yaşlı bir adam olarak, önüme çıkan bir yaşama; bir mesleğe, bir kariyere, bir aileye, bir kültüre gömülmüş bir halde buldum. Benim için her şey yazılmıştı. Ben hiçbir seçim yapmadım. Kendime bir şans tanımalıyım! Kendimi bulmak için fırsat vermeliyim!” “Şans mı?” diye karşılık verdi Mathilde. “Kendini bulmak mı? Josef, sen neler diyorsun? İstediğin nedir?” “Senden hiçbir şey istemiyorum! Kendimden bir şey istiyorum. Yaşamımı değiştirmek zorundayım! Yoksa, bir kere bile yaşadığımı hissetmeden ölümü karşılamak zorunda kalacağım.” “Josef, çılgınlık bu!” Mathilde sesini yükseltmişti. Gözleri korku doluydu. “Ne oldu sana? Ne zamandan beri senin yaşamın, benim yaşamım diye bir şey var? Biz bir yaşamı paylaşıyoruz; yaşamımızı birleştirmek için birbirimize yemin ettik.” “Ama benim olmayan bir şeyi sana nasıl verebilirim?” “Seni artık hiç anlamıyorum. ‘Özgürlük!,’ ‘kendini bulmak’, ‘hiç yaşamamış olmak’; bu sözler bana çok saçma geliyor. Sana neler oluyor Josef? Bize neler oluyor?” Mathilde daha fazla konuşamamıştı. Ellerini yumruk yaparak ağzına götürmüş, hızla ondan uzaklaşarak hıçkırmaya başlamıştı.
Sayfa 2 - Ayrıntı Yayınları XXI
Ateş yanmayınca tütün mü tüter Ak göğsün üstünde çimen mi biter Vakti gelmeyince bülbül mü öter Ötüp gider bir gözleri sürmeli
Sayfa 107Kitabı okudu
Sonunda hiçbir şey söylememiş olması beni kaygılandırıyor. Gözleri açıktı, ama görmüyor gibiydi. Zor nefes alıyordu.
Sayfa 43 - Ayrıntı Yayınları XX
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.