Ama yaşanan olay Visal'in damarına basmıştı. Semir görmeyenlere olayı anlattı. Visal'e de yeniden anlatması için ısrar etti. Visal'in anlatma kabiliyeti beni dehşete düşürdü. Sahneyi çok daha canlı ve ayrıntılı anlatıyordu. "Boyu üç karış, alnı çizik, gözün bir delik burada, bir delik şurada. Dudakları kocaman. Sevdiklerini gördü diye ağzını sonuna kadar açmış. Yani dudağı azcık daha küçük olsa sorun yok, ya da yüzü biraz daha büyük olsa idare eder. Ama dudaklarını yüzünün üçte biri dörtte birine kadar açmış duruyor. Ama bizim kendi sevdikleri değil de onların amcaoğlu olduğumuzu anlayana kadardı tabi bu. Ben İsrail'e sövdükçe omuzları indi çekildi, İyice kısa gözüktü. Gözleri iyice kısıldı, yüzü renkten renge girdi. Önce fes gibi kızardı, sonra limon gibi sarardı sonunda da morarıp karardı." Bir an durup bana soruyor: "Gözlerinin biri bozuk muydu ne, bana mı öyle geldi?" Gülüyor. Sonra derin bir iç çekişle mevzuyu bitiriyor: "Amaan neyse! Filistin sanki lafla mı dönecek desenize!"
Çoğu kimse gözleri kapalıyken bakamayacağını zannederdi ama aslında bakılabilirdi gözler kapalıyken. Gözler açıkken sahibini kandırır, önemsiz şeyleri de gösterirlerdi. Ama gözünü kapayan sadece önemli şeyleri görürdü. Yeterince dikkatle bakan, bir bilmeceyi çözmenin farklı yollarını görebilirdi.
Reklam
Senin Gözlerin O’nun Gözleri
Senin Gözlerin Yüreğimden fışkıran bir “âh” mıdır gözlerin Beni benden koparan “eyvah” mıdır gözlerin Bu gözler o aydınlık, o leyli gözler değil Yoksa yalancı mıdır, günah mıdır gözlerin
Ruhumun gözleri açıldı. Bedenimin dışında. Tamamen doğru. Tamamen kesin. Tamamen ilahi.
‘Acaba kaç çocuk senin gibi yaşayamadığı çocukluğunu iki çizgiden adam görünce gözleri ışıl ışıl olacak kadar bastırmıştır’…
Romain Gary
"Öyle güzel bir kadın tanıdım ki, sevgilisinin güzel gözleri uğruna."
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.