Baktım gülüşünden güzel şiir olur
sevdim gitti…
Sen yüzüne sürgün olduğum kadın,
madem sevmiyorsun
o zaman sahip çık gözlerine…
dönüp,
dolaşıp,
değmesinler gözlerime.
Gözlerim senin şeklini çizdi, seninkilerse,
Gönlüme açılan birer pencere; güneş de bayılıyor
Onlardan içeri bakmaya, sen varsın diye içerde.
Ama gözlerin sanatında yine de bir eksiklik var:
Gördüklerini çiziyorlar yalnız, yüreği tanımıyorlar.
Uyanık ol, hep gözlerin açık yaşa, dünyada çok şey oluyor. Yaşam sadece şekerden sanma, Gaz bombaları atıldı mı boğulup geberirsin. Niçin attıklarını bilemezsin, önemli olan senin onlarla niçin daha önce ilgilenmediğindir.
Savaş geldi mi, götürürler seni askere, nedenini bilmezsin. Fakat savaşın çıkmasında her insanın olduğu gibi senin de suçun vardır. Uyanık olmalı, gözleri açık yaşamalıdır. İnsan tek başına değildir bu dünyada. Yağmur yağabilir, dolu yağabilir, ona karşı bir şey yapamaz insan, fakat birçok şey başka şeye karşı çıkabilir, kendini koruyabilir. Artık eskisi bağırmayacağım: Alınyazısı, alınyazısı, diye. Olup bitenlere alınyazısı dememelidir. Onlara önce bir bakmalı, onlara bir dokunmalı ve yıkıp bozmalıdır.
"Güzeldi" demelerin yetmeyeceği kadar güzeldi
Asla bir şansın eseri değildi gözlerin ki hiç bir şans bu kadar şaheser değildi
Allah'ı anardım değince bakışlarına ki anmamak hem mümkün hem de içten değildi
Gözlerine düşmek düşmelerin en güzeliydi...
"Cennete ne kadar yolumuz var" dedirtecek kadar uzaktı
Ellerimin ellerine yolculuğu sanki Sırat'tı
Teşbihte hata bırakmayacak şekilde üstelik
Aslıydı, Şirindi, Leylaydı
Hem dertti hem de Deva
instagram.com/reel/C6L92ift2k...
Sesleri liman sislerinde boğulur
Gemiler yorgun ve uykuludur
Sabahtır saat beş buçuktur
Sen kollarımın arasındasın
Onlar gibi değilsin sen başkasın
Bu senin gözlerin gibisi yoktur
Adamın rüyasına rüyasına sokulur
Aklının içinde siyah bir vapur
Kıvranır insaf nedir bilmez
youtube.com/watch?v=6rnZR7P...
Bu ne mühtiş şiirdir böyle __ NE OLSA ATİLLA İLHAN
Emperyal Oteli'nde üç gece kaldık
Fazlasına paramız yetmiyordu
Gözlerin gözlerimden gitmiyordu
Dördüncü gece sokakta kaldık
Karanlık bir türlü bitmiyordu
Sirkeci Garı'nda sabahladık
Bilen bilmeyen bizi ayıpladı
Halbu ki kimlere kimlere başvurmadık
Hiçbiri yüzümüze bakmıyordu
Hiç kimse elimizden tutmuyordu
Ben hiç böylesini görmemiştim
Vurdun kanıma girdin kabulümsün
Sesleri liman sislerinde boğulur
Gemiler yorgun ve uykuludur
Sabahtır saat beş buçuktur
Sen kollarımın arasındasın
Onlar gibi değilsin sen başkasın
Bu senin gözlerin gibisi yoktur
Adamın rüyasına rüyasına sokulur
Aklının içinde siyah bir vapur
Kıvranır insaf nedir bilmez
youtube.com/watch?v=9Xk6za7...
Bu ne mühtiş şiir böyle
Senin gamsız gözlerin kahkahalar atarken
Benim gözlerim vîran; ağlamaya değer mi
Her cilven bir ıstırap; her nazın kapkaranlık
Yorgun kuraklığında ıslanmaya değer mi
Gözlerim olmasaydı n'olurdu güzelliğin
Ateşlere girmeye ve yanmaya değer mi
Bir kevser ırmağında serinlemek dururken
Sellerine karışıp bulanmaya değer mi
O'nun sonsuz gözleri çağırıyor kalbimi
Zehir bakışlarınla boyanmaya değer mi
Dikenli bir rüyadır sinemde kirpiklerin
Gözlerine bir ömür dayanmaya değer mi