Acıdan Doğar İnsan - Temmuz Ayı Hikaye Yazma Etkinliği
Kendinizden bir şeyler bulacağınızı düşündüğüm ikinci hikayem ile sizlerleyim.. İlk Hikayem--> #30131366 “Acıdan Doğar İnsan” Bir yıl önce… Gözlerini açmaya çalıştığında biraz sızladığını hissetti. Elini yanağına götürdü, yüzünde pütürlü bir şeyler olduğunu hissetti. Sanki denize girmiş ve kızgın güneşin kor alevinde deniz suyu
hipnoz
“Şimdi gözlerini kapatıyorsun. Sadece sesime odaklan. Ben 10’a kadar sayınca derin bir uykuya dalacaksın. Bu derin uykuda sadece sesimi duyacaksın. 1-2-3-4-5-6-7-8-9-10.Ve uykudasın” Aslında hikaye böyle başlamadı. Hikayenin nasıl başladığını da hatırlamıyorum. Çünkü unuttum. Unuttuklarımı hatırlamam için hipnoz uyguluyor doktor bana. Kendime
Reklam
Sen O musun ?
Karanlık, gökyüzünde yıldız bile yok... Hafif bir rüzgâr yüzüme üflüyor, burnumda fesleğen kokuları. Şehir ışıl ışıl, sokaklar sessiz, birkaç kedi dışında kimsecikler yok. Sanki bir ben uyanığım, bir de şehir ışıkları... Kulağımda en sevdiğim şarkı, beni sürüklerken oradan oraya; soğumuş kahvem, yarım kalmış yazım... Gözlerim uzaklara dalmış,
Aşklar İçinde
Denizin en az yeri bir köpüğü başlatıyor Yürüyorum kumların çakılların yanı sıra Yüreğimde bir sancı keskin bir akasya kokusundan Avuçlarımda bir yanma Büyüyen bir ürpertiyim sanki, kayıp gidiyorum üstünde sabahın Oldu olacak Eğilip bir taş alıyorum yerden, fırlatıyorum denize Ufacık bir gülüş geçiyor suyun üzerinden Bir çocuğun gülüşü
Soğuk Deniz
İyi perşembeler, bugün de #99236053 Ocak ayı öykü etkinliği kapsamında ismini vermek istemeyen genç bir okuyucunun öyküsünü paylaşacağım. Geçen aylarda da bir kere paylaşmıştım kendisinin öyküsünü. Şimdiden iyi okumalar. ----- Her zamanki gibi sabah uyanıp telefona bakınca bir an dikkatimi çeken bir şey oldu. Bugün
Görmüşken onu, dedim "yine"..
Denizin en az yeri bir köpüğü başlatıyor Yürüyorum kumların çakıllarin yanı sıra Yüreğimde bir sancı keskin bir akasya kokusundan Avuçlarımda bir yanma Büyüyen bir ürpertiyim sanki, kayıp gidiyorum üstünde sabahın Oldu olacak Eğilip bir taş alıyorum yerden, fırlatıyorum denize Ufacık bir gülüş geçiyor suyun üzerinden Bir çocuğun gülüşü
Reklam
Kendimi bağışlıyorum sonra tufan sonrası çocuğunun güçsüzlüğüyüm, duruşum çağları yanında taşıyamıyor. sigara içerken ve şiir yazarken acemi özellikle. yorgunum. hasta duran ekinler gibi erken büyümenin kapılarını zorluyorum
Ben mi sana geç kalmıştım? Sen mi bana geç gelmiştin? Yolumuz kesiştiğin de gözlerin de yaşanmışlıkların yorgunluklarını gördüm. Uzun süren bir verim ve yorgunluktan sonra, nadasa bırakılmış bir tarla sessizliğinde tamir etmekteydin kendini anladım. Gözlerinden içeri daldığımda, gördüğüm manzaradan bir çocuğun savaş ortamında kalmış gibi ürkmesine
GÖRÜCÜ İşten eve geldiğimde oldukça yorgundum. Elbiselerimi değiştirip hemen odama çekilip uzanmak istiyordum. --Anne! Ben geldim! Mutfaktaydı. Sesimi duyunca ellerini havluya silerek yanıma geldi. Gülümsüyordu. --Hoş geldin, aslan oğlum. Hay maşallah. Seni yaradana kurban olurum ben. Şaşırmıştım. Ama hemen kendimi toparladım. Ne de olsa böyle bir
Dalga değil senin sesin. Kahkaha olup kıyıya vurmuşsun. Denizin üstünde parıldayan Güneşin yansıması değil Senin bakışların. Gözlerim kamaşıyor. İçimde sonsuz bir huzur. Ve seni düşündüğüm her an Sonsuza kadar sürsün istiyorum Bu sıradan, sıcak Temmuz ayı... Ümit ÜSKÜDAR
66 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.