HER ZAMANKİ YER
Sabah kaçta buluşuyoruz Mai? Bilmem sen belirle Mia. Ben sana 04.00 diyeceğim, sen yine 03.30’da buluşalım, sabahın köründe güneş doğmadan önceki soğuğu seviyorum diyeceksin. Bilmiyorum farkında mısın ama biz hala şubattayız ve bu şubat ne yazık ki 28 gün sürmeyecek Mai... Yine alarma bir dakika kala uyandım ama yataktan bu saatte kalkmak da
30.11
Odamın pencerelerini kapatıp, söküyorum posterlerimi. Anlatıyorum kendimi onlara. Küsmüşler mi hayata? Yoksa sadece beni görmezden mi geliyorlar. Bilemiyorum. Varlığını bilip, göremediğim kapıyı aralayıp gitme vakti geldi artık. Denizin en uysal ve en hırçın bakışlarını karşılamak için karşısına çıkıyorum. Yarım yamalak kalmış işlerimin ve yarım
Reklam
denize bırakılan
sen yine de bekle . eğer gelmezse, yani akamazsa bir çağlayanın nasıl yankılandığını düşün. düşün kalbinde. düşün ki o gün yağmur vardı. gece az ilerdeydi. sözlerim kulağındaki adımdaydı. düşün ve bir an nasıl gelemediğini, aslında kaç kez geldiğini, kaç kez ayaklarınla yıkıldığın kendi kapında seni geçerken gördüklerini, gelirken gördüklerini,
Metin Altıok-Soneler
I Sevgilim bak, geçip gidiyor zaman; Aşındırarak bütün güzel duyguları. Bir yarım umuttur elimizde kalan, Göğüslemek için karanlık yarınları. Ağzımda ağzının silinmez ılık tadı, Damağımda kösnüyle gezinirken; Yüreğimde yılkı, aklımda ölüm vardı, Dışarda rüzgar acıyla inilderken. Unutulmuyor ne tuhaf dünya işleri, Seninle bir döşekte sevişirken
Maintenant III: Oscar Wilde Yaşıyor (Kendi çevirilerimden)
1913 yılı, 23 Mart gecesiydi. Eğer o kış akşamı hâlet-i ruhiyemi anlatmak isteseydim derdim ki hayatımın en kayda değer anlarıydı. Hayatımın acayipliklerini sunmak istiyorum size, doğasını garipliklerimin; tiksinç doğamı, beni daima doğru bir yola sevk olmaktan alıkoysa da asla hiçbir şeye değişmeyeceğim doğamı: bazen dürüst kıldı beni, bazen
67 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.