Dünya ve İtalyan edebiyatının en önemli isimlerinden biri de
Dino Buzzati'dir. Buzzati, Venedikli bir ailenin ikinci çocuğu olarak Bellona'da dünyaya geliyor. Varlıklı bir ailede dünyaya geldiği için kendisini çok yönlü olarak yetiştiriyor. Asıl mesleği gazetecilik olmasına rağmen, edebiyat, şiir ve resimle de çok yakından ilgileniyor.
• •
Sevgimin Esareti
Demir yıllar önce karısını, oğlunu ve yeğenini kaybetmiş. Halasını da yanına alarak İngiltere'de bir çiftlik evine yerleşmiştir. Günlerini karısını ve oğlunu özleyerek geçirir. Her geçen gün karısı ve oğlunun yasını tutar, tabiri caizse hayatı kendine zehir eder.
Halası, yeğeninin gözlerinin önünde böyle erimesine daha fazla dayanamaz. Bunun için İstanbul'dan eski bir yakınından yardım ister.
Niyetleri bellidir. Her geçen gün kötüye giden Demir'in hayata tutunmasını sağlamaktır. Bunun için de biçilmiş kaftan kısa bir süre önce babasını kaybeden Hazan seçilir.
Hazan yapılan plandan habersiz, babasının mirasını alabilmek için Demir'in evinde 3 yıl kalmak zorunda bırakılır.
Bakalım Hazan ile Demir anlaşabilecek mi?
###Okur olarak son söz:
Hazan 17 yaşında, Demir 32 yaşında. Evet, aralarındaki yaş farkı 15 yaş..
Ne bileyim benim bildiğim gençler arasında ideal yaş farkı 5 ile 10 arasında değişir.
Açıkçası bana çok fazla geldi. Hatta dedim, "Bu kitap editör tarafından kesinlikle yeniden düzenlenmeli."
İlk zamanlar kitapta 15 yaşın fazla olduğuna karakterlerden Demir de kanaat getirirken, sonra nasıl oldu da o yaş farkı aralarında görünmez oldu, çözemedim.
Önyargılarla yaklaşmak istemiyorum tabi.Geçim olmaz diye.. İstisnalar olabilir. İşte kitapta bana kalırsa bu istisnalar arasındaydı.
๑ ◕‿◕ ๑
Mem nelere gark olmadı
Zinin ateşi için
Ferat dağlar delmedi mi
Şirinin düşü için?
Kusur ise her saniye heryerde seni anmak
Mecnun azmı yemin etti
Leylanın başı için?
Gözlerinin dokunduğu her mekan memleketim
Bakı verde uzamasın Gürbetin esareti
AHMED ARİF HASRETINDEN PRANGALAR ESKİTMIŞ
beni böyle eskitense
Prangalı hasretim
...
Hozan Beşir
Merhaba,
Gözlerinin Esareti sevgili Türk yazarımız Jennifer Royce’un okuduğum ilk kitabıydı. Tarihi romans türünde yazılmış en iyi aşk romanlarindan biridir. Kitap kalın olmasına rağmen o kadar güzel bir dille yazılmış ki kısa sürede sıkılmadan okunabiliyor. Güçlü karakterler romanın içinde, adeta gözünüzün önündeymiş gibi canlanıyor ve hayal dünyanızı aydınlatıyor. Ben çok beğendim özellikle dönem kurgularını çok sevdiğim için bu kitaba 10/ 10 verdim. Bu tarz kitap sevenlere okumaları şiddetle tavsiyemdir.
Sevgiler:)
“Çok vahşisin, küçük esir! Tıpkı vahşi bir kısrak gibi. Biliyor musun, hiç dayanamadığım tek şey, evcilleşmemiş atlardır. Onları otoritem altına almak, bana inanılmaz bir zevk verir.”