Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kart posta
Mehmet, Yolculuğum iyi geçti sabahleyin İzmir'de ağabeyim le Tüzün karşıladılar iyiler. Adana ya gidelim siz bunda kalın Nilgün lere telefon ederiz dönüşte birleşir siniz diye ısrar ettiler kabul etmeyince dönüşte bekleyecek lerini söylediler ayrı ayrı hepinizi sordular 3.4 saat sohbet ettik kahvaltı yaptık ağabeyim yol durumunu ve otobüsleri kolaçan etti 11.45. te Çanakkale ye geçirdiler. 5.5 saat sonra Kamp yerinin önünde indim içeriye giren bir arabayla yarime vasıl oldum çocukları iyi buldum hep sizleri sordular nilgün'ün rahatı biraz daha iyice Denize girmiyor ilter tadını çıkarmış sırtı yanık içinde hep sizleri sayıklayıp özlüyor. Evren'i istiyor Annemin ellerinden hepinizin gözlerinizden öperim sonsuz Sevgiler.
Onlar bu derin ama ulvî acılarla başedebilme formülünü bulmuşlar. "şehitcilik" oynayarak kendi acılarına çocukça ama izzetli bir oyun bulmuşlar. Bir hocamın meşhur bir sözü; derin izdiraplar güçlü karakterler doğuruyor..." Bu çocuklar korkuyu yüreklerinden 10 gün içinde söküp atıp, kollarına "şehide olursak, ailemiz bizi kolay bulsun" diyerek isimlerini yazdırmışlar. Sonra da şehadete gülerek, şehitçe oyunlar oynamışlar... Ve bu savaşın galibi, onurluca direnen bu halk ve bu halkın çocukları olmuş... Onların ölüleri cehenneme, bizim ölülerimiz ise, bu çocukların yüzlerindeki tertemiz masumiyet ve gülüş gibi cennete gitmişler... Ve bu hikâye böyle devam etmiş.. Tarih tekerrür edecek ve hikaye devam edecek. Gözlerinizden öperim sizin şehadet aşığı yavrularım...
Reklam
(Bergama nerde)
Bugün Bergama'ya geldim. Yolda iki defa otomobil bozul­du, saatlerce bekledik. Kara bahtım. Saat 2'den 8'e kadar da hiç durmadan harabeleri gezdim. Çok güzel ama canım da çıktı. Ya­ rın Soma'ya hareket ediyorum. Seni ve Filiz'i hasretle kucaklar, gözlerinizden öperim.
Hakkı Tarık Us’un “50 Yıl” kitabı
Hakkı Tarık Us’un 1943 yılında, basın hayatında yazdıkları ilk yazının üstünden elli yıl geçmiş yazarlar için hazırladığı “50 Yıl” adlı eserin tıpkıbasımı, Basın İlan Kurumu Yayınları’ndan çıktı. Gazeteci, yazar, siyasetçi, öğretmen, koleksiyoncu, 1918’den ölümüne dek Vakit gazetesinde çalışmış ve çok sayıda gazeteci yetiştirmiş olan Hakkı Tarık
Gözlerinizden öperim
Manzaraya doğru bir yolculuk halinde, Güneş yerine gözümü alamadığım bir çift sönmeden parıldayan göz eşliğinde. Kafamı çevirsem kızımıza, Güneşin altın sarısıyla parlattığı saçlarında, Annesine benzeyen bir kıza. O an sorsalar bana, Hangi manzaradır seni bu kadar mesut eden şey? İşte benim gönlümün dileğidir. Bu şiir bir ben, bir sen, bir de kızımıza, gözlerinizden öperim.
Siz hiç olmazsa benim resmimi gördünüz, ya bendenizde o da yok. Karanlıkta gözlerimi kapar, sizin hayalinizi gözümün önüne getirmek isterim. Yatarken Allah’ımdan hiç olmazsa rüyada olsun sizi bir kerecik göstermesini dilerim. Fakat şimdiye kadar hiç muvaffak olamadım. Haşa sümmehaşa, nasıl Cenab-ı Hakk’ı bir şekil vermeden seviyorsam, sizi de şimdi bir ruh-u latif olarak, şeklinizi düşünmeden seviyorum. Artık sizin hayalinizle meşgul olarak yatağıma gireceğim. Bundan evvel bütün kalbimle saadetinizi temenni ederek sizi kucaklar, gözlerinizden öperim iki gözüm… Enver’iniz… “ 
Reklam
O değil diyorsunya bu da değil hayatım Yerlerde oturuyorum farklı sıcaklıklardan Topraklar mesela beni içine çeken Ya da çimenler bir sonbahar batışından bahseden Halı var mercan desenli, ne güzeldi mercanlar yaşarken Ya da ahşaplar, en hiç olmamışlarından, soğuk, bembayaz yokluk içinde taşlar, ruhlarına dokunuyorum asırlarca uzaklıktan Pencerelerinize boyum yetmiyorki, göremiyorum içeriyi; selam sana yağmurlu bu günün doğamayışından Saatler diyorsunya, onlardan bile haberim yok, çünkü insanlara ait herşey, içine atıldığım bu yüzyılda, kuşların kanatlarını bile saklıyorlar Ceplerinde hiç hissedemeyecekleri kelimelerin sihirli kutusu var Tamam size ait herşey, kediler bile; tamam. İtirazım yok, olmadı da, size ait olsun herşey, azade gülüşlerden epekşi koruklarla kaplı yüzleriniz Buzları bile kıskandırmaktan çatlatan gözlerinizden öperim• KC
Memleketimin Aydın'ın kurtuluş yıldönümü olan 7 Eylül'ü canı gönülden kutlarım. Bu uğurda canını tam bir teslimiyet içinde Türk halkına adamış olan Yörük Ali Efe'ye, Çete Ayşe'ye, Demirci Mehmet Efe'ye ve onlarca efe ve zeybek gruplarına, Kuva-i Milliye'ye sonsuz minnettarlığımı bahşediyorum. Mustafa Kemal Paşa Aydın'ın zeybeklerinin başarılarını bir telgrafta kutlamıştı TBMM Reisi Mustafa Kemal Paşa’dan Demirci Mehmet Efe’ye: “Aydın ve Havalisi Kuvayı Millîye Umum Kumandanı Demirci Mehmet Efe kardeşime: Kahraman efelerinizi size gönderiyorum. Aydın’ın bu doğru özlü ve fedakâr evlatları, Bolu ve Düzce havalisinde memleketimizi gâvurların esaretine düşürmeye çalışan hainleri pek kahramanca ve fedakârca bastırdılar. Vatanımıza büyük hizmetler ifa ettiler. Allah iki cihanda aziz etsin. Kendilerine ve umum kumandanları olan zat-ı alinize Büyük Millet Meclisi’nin kalbi ve samimi teşekküratını takdim eder, gözlerinizden öperim. Kardeşim efendim. Ankara, 11 Haziran 1920 İmza: Büyük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal
Sevgili uzaylılar, Bu sene dünyaya geldiniz geldiniz. Yoksa gelip korku salacak, karıştıracak bir dünya bulamayacaksınız. Gözlerinizden öperim...
37 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.