Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
339 syf.
9/10 puan verdi
Bəzi kitablar üçün istifadə olunan bir cümlə var: "Məktəblərdə dərs kitabı olaraq oxudulmalıdır." Mən Cemil MERİÇ'in bu möhtəşəm əsəri haqqında bunu deməyəcəm amma, kaş ki Universtetlərdə bu kitab oxudulsa. Gəncliyin həyatına yol verəcək ünsürlər arasında bu dahi fikir və təcrübələrin də qatqısı ola.. Müəllif bu kitapda iç və çöl
Bu Ülke
Bu ÜlkeCemil Meriç · İletişim Yayınları · 201821bin okunma
284 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
#Okudum #KitapYorum #MuhabbetTılsımı #HüseyinRahmiGürpınar #İthakiYayınları #Roman #283Sayfa Merhaba arkadaşlar, Bugün sizlere Türk Edebiyatı Klasiklerinden, Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın yazdığı, günümüz Türkçesine Bilal Acarözmen tarafından uyarlanmış, "MUHABBET TILSIMI" isimli romanla geldim. Kitap İthaki Yayınlarından çıkmış.
Muhabbet Tılsımı
Muhabbet TılsımıHüseyin Rahmi Gürpınar · İthaki Yayınları · 202340 okunma
Reklam
256 syf.
8/10 puan verdi
Savaşın Travmaları ve İyileşme Yolculuğu
Orwell'ın "Boğulmamak İçin"i, 30'ların kasvetli atmosferine ve sıradan bir adamın bu kaos içinde boğulmamak için verdiği mücadeleye dalan etkileyici bir kitap. Hikaye, Orwell'ın Londra'daki bunaltıcı hayatından ve savaşın gölgesinde ezilen ruh halinden başlıyor. Kendini geçmişe, savaş öncesinin masum hayallerine ve huzurlu çocukluk günlerine atıyor. Anılar, sadece geçmişi değil, toplumdaki eşitsizlikleri, yoksulluğu ve emperyalizmin karanlık etkilerini de gözler önüne seriyor. Orwell, ustalıkla karanlık bir tablo çiziyor: 1. Dünya Savaşı'nın travmaları, işçi sınıfının sömürüsü, totaliter rejimlerin tehlikeleri... Yine de umut ışıkları da var: Dayanışma, cesaret ve özgürlük arayışı. Orwell bu inancını okura da aşılamaya çalışıyor. "Boğulmamak İçin" sadece kişisel bir anıdan öte, 20. yüzyılın ilk yarısına keskin bir bakış açısı sunuyor. Savaş karşıtı mesajlar, emperyalizm ve totaliter rejimlere eleştiriler, işçi sınıfının hakları için savunuculuk... Orwell okuru sorgulamaya, içinde yaşadığı dünyayı sorgulamaya teşvik ediyor. Dili sade ve akıcı, karmaşık fikirleri basitçe ifade ediyor. Anılar, günlük dil, şiirsel betimlemeler ve ironiyle harmanlanarak derinlik ve duygusallık katıyor. "Boğulmamak İçin", Orwell hayranları ve tarih, siyaset, edebiyatla ilgilenen herkes için etkileyici bir okuma. 20. yüzyılın karanlık dehlizlerinde bir yolculuğa çıkarıyor, umudun ve direnişin önemini vurguluyor. Orwell'ın kalemi zihinlerde iz bırakacak, tartışmalara konu olacak bir eser yaratmış.
Boğulmamak İçin
Boğulmamak İçinGeorge Orwell · Can Yayınları · 20158,5bin okunma
127 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
‘’ Hayatta doldurulamayacak boşluk yoktur elbette ama doldurulması en zor olan boşluk, insanlıktır. ‘’ diyor Erhan Bey. Ve bu söze yakışır biçimde, dört farklı öyküde insanlığı anlatıyor… İlk hikayede, eski neslin ve tabuların esiri olan bir gencin hayatını okuyoruz. Ailesine destek olan genç, sadece bir kez ailesinden onun kararına saygı
Bahtiyar’ı Kim Ağlattı?
Bahtiyar’ı Kim Ağlattı?Erhan Metin · Bir Kitap · 20239 okunma
304 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Yaşının mutsuzluklarına katlanmasını da bilmeli insan.
Merhabalaaaar! Honoré de Balzac'ın Goriot Baba romanı, babalık sevgisinin ve tutkusunun sınırlarını sorgularken, aynı zamanda toplumdaki sosyal sınıfları ve ahlaki çöküşü de ele alıyor. Romanın ana karakteri Goriot Baba, iki kızı için her şeyi feda etmeye hazır bir babadır. Bu fedakarlık, okurun duygularını derinden etkiliyor ve babalık
Goriot Baba
Goriot BabaHonore de Balzac · Can Yayınları · 201714,7bin okunma
·
Puan vermedi
Biz azadlıq tərəfdarıyıq, amma bu, tərəfdarı olduğumuz azadlıq adlanan məfhumun sərhədsiz olması anlamına gəlmir. Sərhədsiz azadlıq böyük fəlakətlərə yol aça bilər, sonra bunun yol açdığı dağıntıları heç cür bərpa etmək olmaz. Bir fərdin azadlığı digərinin azadlığının əhatəsinə daxil olmamalı, hər hansı şəkildə onu məhdudlaşdırmamalıdır. Məşhur
On Liberty
On LibertyJohn Stuart Mill · Gece Kitaplığı · 2017669 okunma
Reklam
153 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Eleştiriye Açık-Düşünce İstemi
Mimarlık ve Felsefe, Dücane Cündioğlu'nun kaleme aldığı bu eser, farklı bir pencere sunuyor. Bildiklerim üzerine tartışma yapmamı sağlayan bir dil ve üslup ile karşılaştım. Ki onun da tam olarak istediğinin en azından kendimce bu olduğunu düşündüm. Ey talib, düşün diyor. Estetiği, kaygıyı, gözle görünen ve aradığını düşün. Bu zamana kadar bildiklerini unutmadan üstüne ekleyerek benim dile getirdiklerimi de düşün diyor. Dile getirilmeyen konulara, araştırılmayan tartışılmayan konulara değiniyor belki de. Kitaba başlarken kafamda kurduğum taslak bir senaryo vardı, mesleki açıdan okuyacağımı düşündüğüm. Ancak pek çok kesime hitap eden bir akış var. Halkın düşünmesi, akletmesi gereken hususlar içeriyor. Eleştirel yanları da yok değil ancak onun eleştirdiği kişi ve olaylar kadar, kendinin de eleştirileceğinin bilincinde kaleme aldığı yazıtı olumlu yanlarını hissederek tamamladım.
Dücane Cündioğlu
Dücane Cündioğlu
Mimarlık ve Felsefe
Mimarlık ve FelsefeDücane Cündioğlu · Kapı Yayınları · 2012284 okunma
520 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Tutkulu Aşk Nasıldır?
Ben hiçbir aşk romanında bir âşığın zihninin bu kadar maşukuyla dolu olduğunu, maşukunun duygularını ve zihnini anlama ve bilme iştahıyla dolu olduğunu, maşukuyla ilgili her şeye bu kadar çok değer biçtiğini görmedim. Nasıl bir aşkmış, okudukça katmanlandı zihnimde. Ben "Ha yok ya, cinsel arzu bu sadece." dedikçe sayfaları çevirdim ve
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202241bin okunma
384 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 günde okudu
"...Hadisə yerinə ilk çatmış qardanın ifadəsindən: "...Tavanın altı ilə gedən dəmir borulardan iki pişik cəsədi sallanırdı. Pişiklər boğazlarından asılmışdı. Dilləri ağızlarından çölə sallanırdı, gözləri də, az qala, hədəqəsindən çıxacaqdı. Arxa ayaqları möhkəm dartıldığından oynaqdan çıxmışdı. İçəriyə doğru zirzəminin künc tərəfində divara çılpaq qadın cəsədi söykədilmişdi. Biz cəsədi yaxşı görmək üçün fənəri ona doğru yönəltdik. Qadının sifəti tamamilə qana boyanmış, göz qapaqları və alnı şişmiş, suluqlamışdı. Görünür, qatil qurbanının bu yerlərini yandırmışdı. Qaş və kirpikdən əsər-əlamət yox idi. Budlarının dərisi soyulmuş, diz qapaqları qopardılmış, sağ əli biləkdən kəsilmişdi. Cəsəd divara tam söykənməmişdi, sanki onunla divar arasında bir maneə vardı. Yoldaşlarımdan biri yavaşca ona toxunanda cəsəd ağzıüstə yerə gəldi və biz dəhşət içində bu maneənin nə olduğunu gördük. Cəsədin beli yarılmış və oraya biləkdən kəsilmiş insan əli yerləşdirilmişdi..."
Abaddon
Abaddon
Rövşen Abdullaoğlu
Rövşen Abdullaoğlu
Abaddon
AbaddonRövşen Abdullaoğlu · Qədim Qala Nəşriyyat Evi · 2023508 okunma
576 syf.
·
Puan vermedi
Selamlar! Yazdığı kitaplarında gerçek olayları, bilimsel araştırmaları ve dini unsurları ele alan Dan Brown bunları kurgulayarak bizlere heyecanlı bir hikaye sunuyor. Dil olarak oldukça akıcı okurken kopmadan kitabın sonuna kadar sizi tutmayı başarıyor. Karakterleri oldukça canlı ve akılda kalıcı. Floransa'dan başlayıp İstanbul'a kadar mekanlar ilginizi çekiyor. Ve hikaye olarak bence gerçekten dünyanın en büyü sorununu gözler önüne seriyor. Dünya nüfusunun artışı... Kesinlikle okumanızı öneririm gerçekten güzel bir kitap. Simgebilim uzmanımız Robert Langdon kabus dolu rüyasından uyanıp gözlerini bir hastane odasında açıyor. Son olarak Harvard Üniversitesi'ndeki anısını hatırlayan Robert Langdon kendisini başından vurulmuş halde kendisini İtalya'da buluyor. Son 48 saat içerisinde yaptıklarını hatırlamayan Robert Langdon hastane odasında saldırıyor uğruyor ve oradaki doktor Sienna Brooks tarafından kurtuluyor. Robert Langdon'u eşyalarıyla birlikte kendi evine götürüp burada neler olduğunu öğrenmeye çalışırken Langdon'un ceketinin cebinde buldukları projektör ile kafaları daha bir karışıyor. Hem kabusunun gizemini hem de elindeki cismin şifresini çözmeye çalışan Robert Langdon kendi ülkesinin konsolosluğunun bile onu öldürmeye çalıştığını görünce zaman kaybetmeden Sienna ile birlikte gizli ipuçlarının peşine düşüyor.
Cehennem
CehennemDan Brown · Altın Kitaplar · 201325,7bin okunma
Reklam
422 syf.
·
Puan vermedi
Kitabın başlangıcında Yücel, “Geçmişin karanlıkta kalmış yüzleri, bugünün ışığında nasıl bir anlam ifade eder?” sorusuyla okuyucuyu derin bir sorgulamaya davet ediyor. Bu soru, kitabın ana temasını oluşturuyor ve okuyucunun geçmişle yüzleşmesine zemin hazırlıyor. Yazar, geçmişin yaralarını deşerken, kişisel ve kolektif hafızanın çatışma ve uyumunu
Zifiriyet Fabrikası
Zifiriyet FabrikasıHakan Yücel · İkinci Adam Yayınları · 2020614 okunma
184 syf.
8/10 puan verdi
Dostoyevski'nin Kaleminden Bir Ruh Çığlığı İnsancıklar
Dostoyevski'nin ilk romanı olan İnsancıklar, sadece edebiyat tarihinde bir dönüm noktası değil, aynı zamanda insan ruhunun derinliklerine dair büyüleyici bir keşif. Eser, yoksulluk ve çaresizlik içinde kıvranan iki insanın, Makar Devuşkin ve Varvara Alexeyevna'nın mektuplaşmaları aracılığıyla, umut ve sevginin kırılganlığını, onurun
İnsancıklar
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 202361,7bin okunma
83 syf.
9/10 puan verdi
Beyaz Taşların Karanlık Gölgesinde Bir Ruhun Çöküşü
Stefan Zweig'ın son eseri olan Satranç, kısa hacmiyle ezici bir etkiye sahip, insan ruhunun derinliklerine inen ve okuru sürükleyici bir yolculuğa çıkaran bir başyapıttır. Hikaye, New York'tan Buenos Aires'e giden bir transatlantik gemi yolcusu olan ve geçmişte dünyaca ünlü bir satranç şampiyonu olan Joseph S. Joseph'in etrafında dönmektedir. S. Joseph, Nazi rejiminden kaçarak Avrupa'yı terk etmiş ve hafızasını kaybetmiş bir adamdır. Gemide tanıştığı bir grup satranç meraklısı ile oynadığı bir maç, zihninin derinliklerinde gömülü olan anıları ve travmaları tetikler. Bu maç, sadece bir oyun olmaktan öte, hayatta kalma mücadelesini ve insanlığın karanlık yüzünü simgeler hale gelir. Zweig, S. Joseph'in çökmekte olan zihnini ve travmalarla boğuşmasını ustalıkla tasvir eder. Satranç tahtası, S. Joseph'in geçmişiyle yüzleşmek zorunda kaldığı bir savaş alanına dönüşür. Her hamle, onu geçmişe adım adım yaklaştırır ve unutmaya çalıştığı dehşetlerle yüzleşmesine neden olur. Roman, sadece satranç oyunu üzerine bir hikaye olmanın ötesinde, totaliter rejimlerin yıkıcı etkisi, hafıza kaybı ve kimlik arayışı gibi evrensel temalara da değiniyor. Zweig, S. Joseph'in trajedisini kullanarak, insan ruhunun kırılganlığını ve faşizmin insan onuruna verdiği zararı gözler önüne seriyor. Satranç, sürükleyici kurgusu, etkileyici karakterleri ve derin felsefi sorgulamalarıyla okuru derinden etkileyen bir eser. Zweig'ın zarif ve şiirsel dil kullanımı, hikayenin trajik atmosferini daha da vurguluyor. Bu kısa roman, okuru uzun süre düşündürecek ve insan olmanın anlamı üzerine derin sorgulamalara itecek güce sahip.
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020236,4bin okunma
130 syf.
·
Puan vermedi
Merhaba kitapseverler #fenomen kitabın yorumu ile geldim. Bay F yine eğlenceli olacağı düşündüğü bir hayat seçmişti kendine. Bol takipçili bir sosyal medya hesabı satın almış, içerik geliştirmek için pırıl pırıl gençlerden oluşan bir ekip kurmuştu. Genç adamın isteği hesabını daha çok büyütüp kendini gösterip uzun bir yolculuğa çıkacaktır. Bu bekleyiş biraz yorucu olur beklerken kendi olmak zorundaydı.Genç adam kurduğu ekip harıl harıl çalışmış , içerik paylaşmış ve kısa sürede takipçi sayısını katlamıştı. bütün içerikler önceden ayarlanmış artık hayalini kurduğu yolculuğa çıkar. Yolculuk beklenmedik bir şekilde devam eder isminin Roz olduğunu öğrendiği kadın arabasına biner. Genç kadının rahat tavırları ilk başta yadırgasada sonra çok hoşuna gider. hayatının tümü değişsen bir yolculuk yaşarlar. Sorularına cevap bulmak için yola çıkan dergi editörü bir genç kız ile hayatlar satın alarak yaşayan zengin bir genç adamın yolları kesişirse ne olur? Ölümü bekleyen yaşlı bir adamın ev sahipliğinde yaşananlara aşk denir mi? İnsanların iç dünyalarını, açmazlarını, çelişkileri-ni okuyucularına bir ayna gibi yansıtan Gürkan Uğur’un ustalıkla yazılmış bu kitabı, özgünlüğü ve sürükleyiciliği ile okunmaya değer. #alıntı Sanırım dünyadaki en masum, en saf, en doğal duygudur bu kör güven. Aynı zamanda da en tehlikelisi... Evet, bu dünyada kimse kimseye karşılıksız bir şey vermez. Ancak her karşılık da gözle görülemez, elle tutulamaz. “Kendinle yaşamak zorunda kalacaksın. Kendinle ve anılarınla…"
Fenomen
FenomenGürkan Uğur · Perseus Yayınları · 202333 okunma
592 syf.
·
Puan vermedi
Bir Us Yarılması
Lanetlenmiş Sayru( Hasta) Usman (Akıl adamı)… Mel’un Sayru Usman… Ciddi bir şekilde incelenebilecek bir roman kahramanı Us(man)… Kibirli, hırslı, eleştirdikleri, yargıladıkları gibi olan ama onlar gibi olmamak için de bir yandan kendi kendini yiyen bir Sayru Usman…Şizofrenik bir vaka olan Sayru Usman bas bas bağırıyor yedi defter tüm ülkeye,,,
Mel'un
Mel'unSelim İleri · Everest Yayınları · 2019148 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.