Çok iyi ya, bir kısmını kesip atamazdım tamamını paylaştım :)
İyi değiliz gözlük bak durmadan
kırmaya çalışıyorlar bizi hiç iyi
değiliz iki gözüm, bende can, sende cam
bırakmadılar, daha kırılacak ne varsa bizde,
gözlüğü olmayanlar çok mu acımasız oluyor
ne, çekip alıyorlar seni gözümden, öyle
çok eziliyoruz ki gözlük, sen bensiz kırık,
ben sensiz karanlık, nerde insanlık
bizi bu kadar kırmasalar, di’ mi
İpek ve Bakır'ı okurken aklımda bilmediğim bi' melodi döndü durdu. Kim bilir bunu ya ben uydurdum, ya da bi' şeylerin anısı bu öykü kitabıyla bağdaştırdı beni.
Bu kitap Tomris Uyar'ın 1965-70 yılları arasında yazdığı on yedi kısa öyküden oluşuyor. Ben meraklı biriyim, kitabın ta en arkasındaki sonu Tomris Uyar'la biten, italik "Sonsöz
Gözlüğümü çıkarınca hepiniz aynısınız. Gözlüğüm varken de hepiniz aynısınız. Çünkü Murat, herkese insan nazarı ile bakar. Demek ki olay gözlükte değil, gören gözde imiş.
Şu an o kadar komik gözüküyorum ki, ağlamak isteyip ağlayamıyorum. Yüzüm tuhaf bir hal alıyor böyle olunca. Acı çekemiyorum, özleminden delirecek, ölecek gibi hissedemiyorum. Seni insanlara anlatırken yüzümdeki o aptal sırıtış yok artık , ağlamamak için kendimi sıkmıyorum da. Aklıma geliyorsun ama acı yok, aşkım da bitti sanırım. Senden sonra kestirdiğim saçlarım uzamaya başladı biliyor musun? İki senedir değiştirmediğim gözlüğüm değişti, ellerimdeki kınalar geçti. Kardeşimden öte dediğim insan da gitti. Acaba sen nasılsındır şu an? Başkalarına da güzelim diyor musun? Sesine benim gibi başkaları da hayran kalıyor mudur? En özel şeyini, sesini unuttum bugün. Zamanla yüzünü de unutacağım. Kusura bakma seni istemesem de unuttuğum için.