"Marius için hayat acımasızdı. Giysilerini, saatini kaybetmek hiçbir şey değildi. Açlıktan gözü kararmak denilen o anlatılmaz duyguyu tattı.
Ekmeksiz günler, uykusuz geceler, mumsuz akşamlar, ateşsiz ocak, işsiz haftalar, umutsuz bir gelecek, dirseği delinmiş bir ceket, genç kızları güldüren eski bir şapka; kirasını ödeyemediği için akşam kapalı bulunan bir kapı, kapıcının, meyhanecinin küstahlığı, komşuların gülüşmeleri, utanç, ayaklar altına alınan gurur, kabul edilen adi işler, iğrenme, acı, bitkinlik ....."