60 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Yorumlarda buluşalım
Günaydın sevgili okurlar. Amok koşucusunun incelemek için geldim ama bilin bakalım bu kitaptan kim kopmak istemiyor.. Amok koşucusu, Malezya halkının sıklıkla kullandığı bir kelime olup "çıldırmak, öfkeden deliye dönmek, gözü kararmak vb." anlamlarına gelen bir tür kelimedir. Kitabın ismi başlı başına merak uyandırırken bir doktorun egosuna yenik düşüp büyük bir istek duyduğu zengin ve asil bir kadının isteğini geri çevirmesi üzerine duyduğu pişmanlığı ve amok koşucusu haline gelmesini anlatıyor. Daha sonra da kadının ona bir miras olarak bıraktığı sır ile ise tüm yaşamını sürdürmek zorunda kalıyor. Peki, doktorun tüm yaşamını değiştiren o sır ne?#öneriyorumokuyun
Amok Koşucusu
Amok Koşucusu
Stefan Zweig
Stefan Zweig
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021118,3bin okunma
Sefalett...
"Marius için hayat acımasızdı. Giysilerini, saatini kaybetmek hiçbir şey değildi. Açlıktan gözü kararmak denilen o anlatılmaz duyguyu tattı. Ekmeksiz günler, uykusuz geceler, mumsuz akşamlar, ateşsiz ocak, işsiz haftalar, umutsuz bir gelecek, dirseği delinmiş bir ceket, genç kızları güldüren eski bir şapka; kirasını ödeyemediği için akşam kapalı bulunan bir kapı, kapıcının, meyhanecinin küstahlığı, komşuların gülüşmeleri, utanç, ayaklar altına alınan gurur, kabul edilen adi işler, iğrenme, acı, bitkinlik ....."
Sayfa 173 - III. CiltKitabı okudu
Reklam
Boşluk
Adam, kalabalık sokak boyunca yürüyordu. Birkaç defa sağından solundan geçen yayalarla çarpışmış; ancak onun mu insanlara, insanların mı ona çarptığı anlaşılamamıştı. Takım elbisesi içerisinde hayli karamsar görünüyordu. Elinde taşıdığı evrak çantasını, her an düşürecekmiş gibi tutuyordu. Buradan çantasının içerisinde değersiz bir materyalin
Soğuk Deniz
İyi perşembeler, bugün de #99236053 Ocak ayı öykü etkinliği kapsamında ismini vermek istemeyen genç bir okuyucunun öyküsünü paylaşacağım. Geçen aylarda da bir kere paylaşmıştım kendisinin öyküsünü. Şimdiden iyi okumalar. ----- Her zamanki gibi sabah uyanıp telefona bakınca bir an dikkatimi çeken bir şey oldu. Bugün
EN ESKI YAZILARIM 1.
Saçmasında vurulduğun mazi namın olur Denizinde sarıldığın sinsi ahın olur Fırtınasında savrulduğun serseri zamanın Toprağında kuruduğun mezarın olur 
Bazen bütün hayatının operaya benzediğini düşünüyordu; büyük ve tutkulu bir aşk, ayrılık acısı, fakirlik, büyük bir servet, varlığından haberdar olmadığı bir kız kardeş, ihtirastan gözü kararmak ve münzevi bir yaşam... Ancak gerçek hayatın dramı sahnedeki trajedilere kıyasla çok daha ağır, gizli ve yoğundu. Bekleme ve özlem süreleri uzun, pişmanlık ve vicdan azapları dayanılmaz boyuttaydı. Sahnede rolün hakkı veriliyordu, hâlbuki gerçek hayatta rol insanın hakkından geliyordu.
Sayfa 742 - Arkadya YayınlarıKitabı okudu