Delirmenin bile içe siner kıvamda ele düşmediği bir süreçten geçiyoruz. Herkes başkasının acısını kendi hakikatini sırtlanmaya tercih ediyor. Gözün, görme iddiasından utanmadığı , zihnin, şuursuzluğun kısık ateşine terk edildiği, aşkın, rüsvalıkla taçlandırıldığı,ancak korkunun sinirleri canlı tuttuğu, dostluğun, hüsrana gebe kaldığı... ve anlamak, sanki henüz bulunmamış bir dildeki tek sözcük... insan; bütünü parçaya sığdırma telaşında. Olmayanın suçu ne? İnsan, bütün başkalarındaki -kendinin-yollarını tüketti. Kendi olamayanlar kendilik durağına vardılar. Kalan insanlığımızın homurtusunun makamı an be an değişiyor. Kendini doğru okumak iddiasındaki insan hala kendi yerine zamanın anlamsız tanımına sığınmakta. Her yeni fikir yokluğun çelmesine takılıyor. Bütün denklemler kendine saldırıyor ilkin. Edebiyat kalan kırıntıları topluyor yerden. Tarih kimi isterse onu anlatıyor. Sanat kum akan bir çeşmeye döndü. Ressamlar fırçayla şiir yazıyor... Tebessüm ortak malımız ne de olsa, küfürle süsledikçe keskinleşiyor... insan her köşe başında ,yürütmediği aklın haksız yorgunluğuyla beklemekte ve his dediğin, güvenin taşıdığı dışkıdır artık... Mehmet
Hidayet Allah'ın Elinde ise Dalalete gidenlerin suçu nedir?
Hidayet (iman), kulun iradesini kullanmasından sonra, Allah'ın o kulun kalbine koyduğu bir nurdur. Hayır ve şerrin Allah’tan olması cihetiyle, insanları hidayete erdiren ve dalalete düşüren ancak Odur. İnsanlar birbirinin hidayet ve dalaletine sadece sebep olurlar. Hidayet ve dalaleti Cenab-ı Hakk'ın yaratmasını yanlış anlayan bazı
Reklam
Kapkara mizah nedir deseydik...
Asiye tecavüzcülerden hamile kalmıştır. Bir devlet hastanesine başvur u r.Kadın müracaat memuru : Ne vardı? Asiye: Şey, ben hamile kaldım da ... Memur: Ee e , ne var bunda şekerim. Ne güzel işte ... Ben ha­mile kalabilmek için kaç se nedir tedavi görüyor u m, kaç se nedir uğraşıyorum senin haberin var mı? Asiye: Şe y, yalnız benim durumum
Gözün Suçu
Gözler ancak bir başkasında unutulduğunda güzeldir... İçin yok mu senin, içindeki karanlığa ulaşmaya şiirin yok mu, bazen karanlık da merhamet bekler bir gün içimize dökülür gözlerimizde tuttuğumuz ne varsa için bir dağ gibi acıyıncaya dek gözlerini uzaklara tut başkasında unuttuğun gözlerinin yasını gözyaşlarınla tutma!
Sayfa 13 - Kırmızı Kedi Yayınları ~ "En çok 'yokluğu'yla tanıdığımız az 'insan'dan birine Ulus Baker'e"
Biz iki çocuktuk, şimdi çok eski isimler gibi hatırda dursa da dile gelmeyen şiirler gibi kimse anlamayacaktı zaten bizim birbirimizden ne anladığımızı Biz iki çocuktuk ve kelimeler yeniydi, dilimizi yakıyordu, büyüktü, çocuk ruhumuzu dağlıyordu sokaktan nereye kaçsak filmlere, kitaplara, evlere gözün suçu hızla ağırlaşıyordu
Sayfa 81 - Metis yayınlarıKitabı okudu
Şarkıların suçu ne, senin gözün kör olsun.
Reklam
41 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.