-Bir kadının gözyaşı...:
Boyun büküşü bir garibin, bir yıldızın kayışı.
Kadın solarsa,
Bir gülün yaprağını dolu vurur, çiçekler solar, çocuklar solar.
Kadın ağlarsa,
Yuvası bozulur bir kuşun, uzaklarda bir deniz ağlar.
Oysa kadın gülerse,
Şeker kokulu umut sarkar yuvaların saçağından,
En umutsuzu yeniden umuda bağlar.
.
-Bir kadının gözyaşı...:
Yedi milyar insanın sığınacağı bir gönülgâhın çöküşü,
Bir düşün bitişi, bir umudun ölüşü.
Oysa tüm gül goncalarından daha güzeldir bir kadının içten gülüşü.
.
-Avuçlarımdan kumrular uçtuysa,
Yüzümde rengârenk çiçekler açtıysa,
Aşk havliyle sırılsıklam sevdimse,
Güneş vurmuş sular gibi güldümse,
Onların eseri bu Dünyada güzel ne gördümse.
.
“K a d ı n l a r d a n ö ğ r e n d i m;
Bu hayatta ne öğrendimse...!”
"Olmasaydı sonumuz böyle!"
Şiştt...
Sakin.
Spoiler falan vermedim.
Ama ne olur benden bu kitabı spoiler vermeden incelememi beklemeyin, yine de elimden geleni yapacağım. En son Martin Eden beni bu kadar yakmış, yıkmıştı. Ama Martin için üzülmüştüm o kitapta. Bu kitapta kime tutunduysam kaldı elimde.
Ağaca güvendim çürüdü. İnsana
"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Ve, bitti...
Bu kadar kısa zaman diliminde içinden çıkamam sanıyordum ama uzun süre içimden çıkmayacak bir eser oldu İki Şehrin Hikayesi...
Bir arkadaşın tavsiye ve hediyesi üzerine başlamıştım esere. İtiraf etmek gerekirse ilk iki yüz sayfada esere girmekte oldukça zorlandım. Ama sayfalar ilerledikçe kitap beni kendisine çekti ve son üç yüz
Oysa herkes öldürür sevdiğini,
Bunu böyle bilin,
Kimi hazin bir bakışla öldürür,
Kimi latif bir sözle,
Korkaklar öperek öldürür,
Yürekliler kılıç darbeleriyle!
Kimi gençken öldürür sevdiğini,
Kimi ihtiyarken;
Kimi şehvetli ellerle boğar,
Kimi sevdiğini altına boğar:
Merhametlisi bıçağını savurur,
Çünkü böyle ölen çabuk soğur.
Kimi az sever, kimi çok,
Kimi alır, kimi satar;
Kimi öldürürken gözyaşı döker de,
Kimi gözünü bile kırpmaz:
Çünkü herkes öldürür sevdiğini,
Ama herkes öldürdü diye ölmez.
“Para kazanın, kendinize ait ayrı bir oda ve boş zaman yaratın. Ve yazın, erkekler ne der diye düşünmeden yazın!” Virginia Woolf
SUS
OTUR
DİNLE
GEZME
GİYME
"Gerçek bir hayat hikâyesi olarak değil, gülüp geçtiğin basit romanlar gibi oku beni. Bir iz kalsın ardımda, ama okunduğu anda unutulacak bir iz. Unutulmayacak bir iz bırakan adamlardan değilim."
demişti günlüğünün ilk sayfalarında Ekmel Bey. Açıkçası O'nu da diğer günlüklerin sahibi Derya'yı da basit bir roman gibi okumak