Bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını, kendimi bulduğumda anladım. Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış, Kendi yolumu çizdiğimde anladım.. Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat, okuyarak,dinleyerek değil.. Bildiklerini bana neden anlatmadığını, anladım.. Yüreğinde aşk olmadan geçen hergün kayıpmış, Aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu
Ey gözyaşı ! Madem ki gözümun kapısindan cıktın gidiyorsun, Bari sevgilinin kapısina git de başını onun eşigine koy. Hz.Mevlana
Reklam
Sen beni sevmedikçe Ellerim üşüyecek öksüzce. Kaç güneş doğup batacak. Bahar da gekmeyecek bir daha ömrüme. Sevdamın ninnisinde. Yüreğim susmayacak aklımsa almayacak. Tutuklu kalacağım yüreğinde. Gözyaşım mahzun ve sessiz Veda vakti peşimde. Biliyorum gideceğim bir vakit. Verdiğim söze Allah şahit Çekerken ellerimi ellerinden Son bir isteğim olacak Ardına bakma git ama beni unutma. Unutama...
"Gözyaşı gibi tadım."
. Başlık sözü bana ait değil. Brezilyalı şair ve yazar 'Ferreira Gullar'ın (1930-2016) Clarice Lispector'a söylediği bir ruh betimlemesi ifadesi. Şair bir söyleşisinde Clarice Lispector hakkında aynen şu ifadeleri kullanır. "Yeşil badem gözleri, çıkık elmacık kemikleri, dişi bir kurda benziyordu, büyüleyici bir kurda... Onu bir daha görürsem umutsuzca aşık olacağımı düşündüm." ABD'li yazar ve çevirmen (biyografi yazarı) Benjamin Moser, ki Susan Sontag biyografi ile ABD'nin en büyük edebiyat ödülünü almış yazar, Clarice Lispector'un da biyografisini yazarken kendisiyle yapılan röportajda ulaştığı belgelerden şu cümleleri nakletmiştir. "Zaman geçtikçe, özellikle son birkaç yılda, insan olma hünerini kaybettim. Artık nasıl biri olması gerektiğini bilmiyorum. Ve tamamen yeni bir türe "ait olmama yalnızlığı" beni bir duvardaki sarmaşık gibi istila etmeye başladı." demiştir. Kendisi Brezilya'da ölmüştür. Hayatlarını gözyaşı tadı olarak yaşamış bütün yazar ve şairler hep ilgim oldu. Onların resimlerine bakarken yazdıkları her satır sanki yüzlerinde okunuyordu. İşte ben de akşamın verdiği hüzünle profil resmimi yazarın 1940'larda çekindiği siyah beyaz hüzün portresiyle tamamlıyorum. ...
Yol alametleri var üzerimde. Çünkü yolcuyum. Her yol, evet, derin izler bırakmıyor insanda. Bir sessizlik oluyor yol hali bende genelde. Kafamdan mi, kalbimden mi yoksa ruhumdan mu geçtiğini bilmediğim, Yahya Kemal'in "His var mı bu âlemde nekâhet gibi tatlı?" istifhamı bende kalan. Yol bir hastalık mıdır bilmiyorum ama yol geride
Küçük İskender
Küçük İskender
Ayak izlerimizde ölüp erimiş peri pelerinleri Periler birbirine düşman, pelerinler birbirine küs Sana bugün bir mektup yazdım: En çok En çok güllerden sözettim
Reklam
845 öğeden 241 ile 250 arasındakiler gösteriliyor.