Tanrı’ya sadece yalnızlığın işkence eden monoloğundan kurtulmak için inanılır. Başka kime yönelebiliriz? Gördüğümüz kadarıyla diyaloğu kabul ediyor genellikle ve onu çöküşlerimizin tiyatrovari bahanesi olarak seçmiş olduğumuz için kızmıyor bize.
Shakespeare ve Dostoyevski sizin içinize bir aziz ya da cani olamayışın pişmanlığım yerleştirdi. İki farklı öz yıkım tavrı...
Reklam
Felsefeye inanmak sağlıklı olmanın işaretidir. Sağlıklı olmayan, düşünmeye başlamaktır.
Yalnızlıklar ve yalnızlıklar içinde işkencelerle geçen gecelerimi düşündüğümde çekip gitmek, bildiğim yerleri terk etmek istiyorum. Ama nereye gideceğim? Bizim dışımızda ruhun uçurumlarından kesinlikle farksız uçurumlar var.
Bizim mutluluğumuz cehennemi kendi içimizde keşfetmiş olmamızdır. Cehennemi dışarıdan tasarlamak nereye götürebilirdi bizi?
Kimi zaman içimde bütün öbür dünya “aracıları”na karşı öldüresiye bir nefret duygusu uyandığında duyulmamış, görülmemiş işkenceler yapmak istiyorum onlara. Bana, azizlerin arasında yaşasaydım hançer taşırdım dedirten bu inanç nedir? Melekler arasında bir Aziz Barthelemy gecesinin zevk vereceğini niçin itiraf etmeyeyim? Bütün bu kaçış fanatiklerini dillerinden asmak ve zambakların içine bırakmak isterdim. Her doğaüstü eğilimi daha doğmadan yok etmek gibi çok basit bir tedbiri alamamak söz konusu olabilir mi bizim için? Bu hastalıklı, dışarıdan gelen gölgeler ve ışıklar, teselliler ve aşkın arzular açlığını tetikleyen ve besleyen tüm cennet pisliklerini niçin kovamıyoruz?
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.