"Ve sonunda anlayacaktı ki kendisinin halihazırda bir dili olduğu halde, bir dil bulmak zorunda kalacaktı çünkü yine anlayacağı üzere, aslında yazmak denilen şey, bir dil bulmak, o dili bulmaktı."
Sayfa 110 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
İnsanlar, kendilerinden kaçmak, yaşamlarındaki dertlerden uzaklaşmak için kitap okurlardı, öyle değil mi?
Sayfa 108 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Hepimiz bir nevi yakıtız. Dünyaya geliyor ve yanıyoruz; bazılarımız diğerlerinden daha hızlı yanıyor. Yanmanın farklı türleri vardır. Fakat hiç yanmamak, hiç alev almamak ne hüzünlü bir yaşam olurdu, öyle değil mi?"
Sayfa 88 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Yaşama dair tüm o şeyleri kucaklamak, yazar olmanın tüm esprisi değil miydi? Yaşamın tüm esprisi buydu."
Sayfa 84 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Yazar olacaktı ve yazar olduğu için devamlı surette kelimelerin hercailiğiyle kuşatılmış haldeydi ya da belki de tam bu yüzden yazar olmuştu. Hayır, bir kelime, bir şey değildi. Bir şey, bir kelime değildi. Fakat her nasılsa bu ikisi -iki şey- birbirinden ayrılmaz hale gelmişti. Her şey muazzam bir uydurmacadan mı ibaretti? Kelimeler, dünyayı sarma- layıp ona gerçeklik atfeden görünmez bir deri gibiydi. Yine de kelimeleri çekip aldığınızda dünyanın var olmayacağını, gerçek olmayacağını söyleyemezdiniz. En nihayetinde, şeyler kendilerini ayırt eden kelimeleri, kelimelerse her şeyi kutsayabilir gibiydi."
Sayfa 82 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Ve düşününce, isim denilen şey zaten yalnızca bir düşünceden ibaretti. Zaten her isim, aslında bir düşünce değil miydi?"
Sayfa 78 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Yazar olmak, yaşamda sizi gözlem yapmayı meslek edinmiş biri haline getirdiğinden, sizi içeriyi görebilmeniz için dışarıda konumlandırıyordu. Hizmetçilik edenler hizmetçilik ediyordu, kendilerine hizmetçilik edilenler ise yaşıyordu. Gerçi, dürüst olmak gerekirse, bazen tam tersiymiş gibi geliyordu. Aslında, yaşayanlar hizmetçilerdi ve zor bir yaşam sürüyorlardı ve kendilerine hizmetçilik edilenlerinse yaşamlarıyla ne yapacaklarını bilmiyormuş gibi bir halleri vardı. Aslında, içlerinden bazıları tam anlamıyla kaybolmuş ruhlardı..."
Sayfa 76 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Adamın diğer tespitine gelince, sahi, kızlar için olan kitaplar neredeydi? Bu sorunun yanıtı umurunda bile değildi. Erkek çocuklarına göreymiş, maceraymış. Kız şeyleri okumaya da itirazı yoktu, artık onlar her neyse. Macera. Kelime, çoğu kez sayfaların arasında hayal gibi belirir, eliyle işaret ederek çağırırdı onu: 'Macera'."
Sayfa 60 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Beechwood'daki kütüphaneye girmek, biraz da oğlanların üst kattaki odalarına girmeye benzerdi ve kütüphanelerin varlık sebebinin kitapların kendilerinden ziyade bu kutsal, rahatsız edilmemesi gereken erkek mabedi havasını korumaları olduğunu düşünürdü bazen. Aslında, bir kadının kütüphaneye çıplak girmesinden daha şok edici çok az şey olabilirdi. Düşüncesi bile korkunçtu."
Sayfa 58 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Bu sınıfın duvarları süslemek adına resimlere ihtiyaç duyması tuhaf şeydi, zira ne Bay Niven'ı ne de Bayan Niven'ı herhangi bir resmin önünde durup bakarken görmemişti. Belki de resimler, şöyle bir göz ucuyla bakılsın ya da sırf misafirler takdir etsinler diye var olan şeylerdi. Ya da daha ziyade, hizmetçiler çerçevelerinin tozlarını alıp camlarını temizlerken onları iyice inceleyip esaslı birer uzman haline gelsinler diye."
Sayfa 54 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Dadı, yedek anne, ne tuhaf bir şeydi. Tıpkı bir aşçının kek ikram etmesi gibi, saat beşte çocuğu anne babasına ikram etmek."
Sayfa 43 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Onun sınıfına mensup insanlar için giyinmek hiçbir zaman kıyafetleri öylece üzerine geçirivermek anlamına gelmemişti. Giyinmek, merasimi andıran bir parçaları bir araya getirme pratiğiydi. Gerçi bu durumda kıyafetlerini üzerine elden geldiğince çarçabuk geçirmek istemesi gayet doğal olurdu."
Sayfa 42 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Gidiyordu, bu açıktı. Ve anlayamadığı bir sebepten ötürü, kendisi çıplaklığını sergilerken bile, onun giyinmesini, ona ait olan yaşamı tekrar üzerine geçirişini izlemesini istiyordu."
Sayfa 39 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Hayat nasıl hem bunca acımasız hem de bunca alicenap olabiliyordu?"
397 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.