Spoiler içerir.
Canetti 1905’te Osmanlı İmparatorluğunun özerk bölgesi olan Bulgar Krallığına bağlı Rusçuk’ta doğmuştur.Daha sonra Almanya,İngiltere,Avusturya,İsviçre’de yaşayan ırksız ve yurtsuz bir göçebedir deyim yerindeyse.Yahudi olduğundan dolayı Nazi zülmünden payını fazlasıyla almıştır.Bu süreç yüzünden farklı coğrafyalara gidiş geliş
Eğitimin İnsana İnsanın Eğitime İmali
❃ ❃ ❃
İnsan amaç olgusuyla zamana karşı bir yarış halinde ve kazanmanın yollarını ara. İnsan için kazanmanın manası en güçlü olma isteğidir. Bu amaç ile kullanılan araç ise eğitim olmuştur. Eğitim, güçlü toplum ve birey olma uğruna ideallerin çatıştığı bir dünyadır. Bu dünyada doğru eğitim yer
GİRİŞ
Öncelikle kitabı okumayı düşünenler için birkaç tavsiyede bulunup daha sonra yazara ve kitaba dair fikirlerimi dile getireceğim. Eğer hiç “modernizm” konusu üzerine okuma yapmadıysanız ve sosyoloji ve felsefe konusunda bi birikiminiz olduğuna inanmıyorsanız yanlış kitaba bakıyorsunuz şu anda. Başlangıç kitabı olarak tavsiye edildiyse durum
Kitap üzerinden Ülkenin en büyük "sorununa" değineceğim; türk-kürt çatışması. Bazıları kitabın ezen-ezilen ilişkisini anlattığını söyleseler haklıdırlar ama göreceğiniz üzere anlatılan tamamen türkler ve kürtler arasındaki çatışmadır.
Kimisi için acı gelecek bir gerçekle başlayayım, Türkiyede türklük ideolojidir, etnik değil. Türkiyede
Güzel liste. Bir kaçı çıkarılabilir ama genel anlamda bir kıta felsefesi hattı çizmek için ideal.
En iyi 100 Felsefe Metni’ni bir dergi tanımadığım aydınlarla belirlemişler:
1- devlet – platon
2- saf aklın eleştirisi – immanuel kant
3- böyle buyurdu zerdüşt – friedrich nietzsche
4- varlık ve zaman – martin heidegger
5- ethica – baruch
Arkadaşların ricası üzerine bir inceleme yazmaya çalışacağız. Bu kitap, odamda hazır vaziyette duruyordu. Sanırım abimin kitabı. Ama ben onu kendi kütüphaneme kamulaştırdım. Çok zaman etti, okumak için heveslenmem. Sırası geldi ve okudum. Fazla alıntı da yapmadım. Gerçekten vakit sıkıntısı çektiğim içindir(Burdan alıntı yapmak için rica eden
Neden kısa tutulur ki böylesine harika kitaplar?
Fernando Pessoa, yemek masasında dostuyla yaptığı değerlendirmenin sonucunda ortaya çıkmış olan güzel kitap. Anarşizmin niteliğini ve insanlığın kapitalden kurtuluşunun yollarını yeni bir bakış açısı getirerek anlatıyor bizlere. ve bankerliği anarşizme giden yol olarak gösteriyor. En başta ne alaka deyip yadırgamak mümkün ancak Pessoa'yı bir dinleyin derim. Zorbalık, özgürlük, burjuvazi, işçi sınıfı, emek hakkında da yine aynı şekilde çok farklı bir yaklaşımla değerlendirmeler mevcut.
Aslında bu yeni bakış açısını, yine kendisi gibi italyan olan Antonio Gramsci ile birlikte değerlendirilmesi çok daha güzel olabilirdi. Böylesine dolu içerik beklemiyordum açıkçası.
İdeolojik olarak kitap, kapitalizm sonrası anarşist bir toplum ve dünya ortamı öngördüğünden daha bireysel bir anarşist tutum olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Bu ne kadar tutarlı o eleştiri fikirlere göre değişir tabii. Toplumcu anarşizm karşısında Pessoa'nın bireyci anarşist tavrı, muhalif tutumu noktasında tezat oluşturmaz ancak genel olarak ideolojik bir yanılsama mevcut bireyci anarşist hareketin doğasında. Ancak işi ideolojik ve kuramsal analize dökmeden değerlendirmek gerekirse etkisi kolay unutulmayacak muazzam bir eser bırakıp gitmiş Pessoa bizlere.
Anarşist BankerFernando Pessoa · Zeplin Kitap · 20191,472 okunma