Eyyy film severler :) Siz de benim gibi bir film izlemek için bir film süresini hangi filmi izlesem diye zaman geçirerek mi tüketiyorsunuz? İşte dev olmasa da bir arpa yolu boyunda hizmet :)
Linkleri de koyayım anında yararlanın:)
Uzun zamandır izlediğim filmleri bir köşeye not ediyorum, her güne bir film izleme projem kapsamında dedim bunları
Agatha Christie, 66 roman, 14 kısa öykü yazmıştır.Mary Westmacott takma adıyla da 6 roman yazmıştır.Dünyanın en çok toplamda kitap satan kişisidir.2 milyardan fazla satış yapmıştır.Dile kolay.Guinness Rekorlar kitabında hala adı yazmaktadır.Zehir konusunda ve kocasından dolayı arkeoloji konusunda uzmandır.Index Translationum a göre en çok tercüme edilen
> BAK SPOILER, MPOILER YOK, HER KİMSEN SAKIN ŞİKAYET EDİP, EMEKLERİ HİÇ ETME DOSTUM !!! <
> Evet, geldik gene güzel bir kitabımızın sonuna ve benden merakla beklenen incelemelerden birisine daha. Her ne kadar Zümrüt GÖKÇE'nin Grangé etkinliğinde aktif olarak boy gösterememiş olsam da, kendisinin şiddet ve cebir ile beni tanıştırmak
Lumiére Kardeşler ... 1895 ... Cinématographe ( ilk kamera ve film makinesi ) cihazıyla gösteriye başlarlar . Sinemanın ilk doğuşu diyebiliriz . 28 Aralık 1895 yılında , Paris'teki Grand Cafe'de gerçekleşir . 1895 Ekim'inde Jules Carpentier adlı mühendis ile seri üretime geçerler . Aynı dönemde sinemanın kazanç getireceğini fark eden Charles Pathé var . Sinema salonları tasarlamaya başlar . Lumiére Kardeşlerden Cinématographe'yi satın almak ister fakat olumsuz cevap alır . Charles Pathé ise kendi kronofotografisini geliştirir ve 1896'da piyasaya sürer . Aslında Charles Pathé gramofon imalatı yapan ve ihraç eden bir adamdı . Türkiye'deki mümessili ise Sigmund Weinberg'di . Türkiye'de sinemanın öncülüğünü Weinberg yapar ve İstanbul'daki ilk sinema gösterisini Sponeck Birahanesinde gerçekleştirir . Weinberg'den sonra 1898'de Cambon fırtınası başlar . Bu dönemde sinema filmleri kısa , konusuz , eklektik , parça parça ve birbirinden bağımsız , ayrıca ses olmayan filmlerdi . Ve Cambon şu soruyu sordu : Filmlerde ses yoksa alt yazı olamaz mı ? Türk sinemacılığı , bu iki sinemacının rekabeti ile 1900 yılına kadar geldi ....
...19-20.yüzyıl dönümünden başlayarak Nazi iktidarının sonlanışına kadarki Almanya örneği bile yeterince çarpıcıdır. Sözgelimi, Paul Mebes’in Um 1800’ü tipik bir popüler örnektir. Döneminde bir bestseller olmuştu. Kısa metinler ve yüzlerce eski kent, yapı ve ayrıntı fotoğrafı aracılığıyla Mebes fiziksel çevrenin bir zamanlar ne kadar güzel,
📌 3 Mayıs 1481
Bizans İmparatorluğu’nu yıkıp İstanbul’u fethederek dünya tarihine yön veren, Avrupa’da Turcarum Imperator (Türk İmparatoru) ve Grand Turco (Büyük Türk) sıfatlarıyla anılan, Büyük Türk Hâkânı Fatih Sultan Mehmet vefat etti...
Rûh-i revânı şâd ü handân ola!
Salon biraz karanlıktı. Bir iki kişi oturuyordu. Tenha saat. Turgut bağırdı: "Burayı canlandırmaya geldik. Elimizdeki ışık, karanlığı delecektir." Genelevin patronuna yaklaştı: "Anneciğim Venüs'ün kollarına atmaya geldik kendimizi." "Burada öyle biri çalışmıyor"
Turgut Metin'e döndü: "İşte gerçek bir kerhaneci ile karşılaştık."
Kadın: "Orospuçocuğu" dedi. "Anneciğim kızlarına söyle, ellerini çabuk tutsunlar. Türk korsanları geldi." Bir kadın divanda bacaklarını açmış şarkı söylüyor: "Istedim de vermedi..." Turgut konuşuyor: "Grand Mama, söyle bana; burası müstakil bir memleket mi? Hangi kanunlarla idare ediliyorsunuz?" Hıfzıssıhha kanunları ile. "Sen buranın hükümdarı mısın? Evet öylesin tevazu gösterme."
"Doğu doğu'dur ,Batı batı'dır,
İkisi birleşmeyecek hiçbir zaman.
Ancak Doğu Batı yoktur,olmaz sınır, soy ,sop ,san
Yeryüzünün iki apayrı ucundan varıp
Yüz yüze gelince iki güçlü insan."