#josephinetey ‘in kalemi ile #franchisedavası kitabı ile tanışmıştım. Josephine Tey takma adıyla bilinen Elizabeth Mackintosh, #iskoç bir yazar ve okuduğum ikinci kitabından sonra söyleyebilirim ki polisiye kurguda oldukça başarılı. 1896-1952 yılları arasında yaşamış yazarımızın kitaplarının @sia_kitap kalitesiyle Türk okurlarla buluştuğunu da
"Doğu doğu'dur ,Batı batı'dır,
İkisi birleşmeyecek hiçbir zaman.
Ancak Doğu Batı yoktur,olmaz sınır, soy ,sop ,san
Yeryüzünün iki apayrı ucundan varıp
Yüz yüze gelince iki güçlü insan."
Sizi bilmem ama ben kitaplara olan ilginç tanışma hikayelerime bayılıyorum. Bu kitapla da yine tesadüfi bir şekilde tanıştık. Kütüphanede başka bir kitabı ararken İngiliz Edebiyatı Bölümünde öylesine elime geldi , arka kapak yazısı da hoşuma gitti ama o hafta için ödünç alma hakkım yoktu , haftayı bu kitaba kavuşmayı bekleyerek geçirdim ve
Yani anlamı "Türkler ve Kayıklar". Piri Reis haritasında bu adanın yanında bir kayık resmi görülüyor. Bu ülkenin başkentinin adı "Grand Turk." Adanın bayrağında ise ay-yıldız sembolü bulunuyor! 1688'de Coronelli adlı İtalyan haritacı bu adalara Türk Adaları diyor. 15.yy da buralara Osmanlı denizcileri gelmişler. Günümüzde bu ada İngiliz hakimiyeti altında. 1869 yılında ay-yıldız motifi İngilizler tarafından çıkartılmış. İngilizler adanın ismini de değiştirmeye kalkmış fakat bu, halk tarafından büyük bir tepkiyle karşılanmış.
Salon biraz karanlıktı. Bir iki kişi oturuyordu. Tenha saat. Turgut bağırdı: "Burayı canlandırmaya geldik. Elimizdeki ışık, karanlığı delecektir." Genelevin patronuna yaklaştı: "Anneciğim Venüs'ün kollarına atmaya geldik kendimizi." "Burada öyle biri çalışmıyor"
Turgut Metin'e döndü: "İşte gerçek bir kerhaneci ile karşılaştık."
Kadın: "Orospuçocuğu" dedi. "Anneciğim kızlarına söyle, ellerini çabuk tutsunlar. Türk korsanları geldi." Bir kadın divanda bacaklarını açmış şarkı söylüyor: "Istedim de vermedi..." Turgut konuşuyor: "Grand Mama, söyle bana; burası müstakil bir memleket mi? Hangi kanunlarla idare ediliyorsunuz?" Hıfzıssıhha kanunları ile. "Sen buranın hükümdarı mısın? Evet öylesin tevazu gösterme."
Yaşar Kemal Türkiye'de solcu olarak bilinen bir adamdır.
Tüm kitapları Fransızcaya tercüme edilmiştir ve Fransız devleti 'Grand Officier dans L'ordre national de la Legion d'Honneur' nişanı verdi kendisine.
Yaşar Kemal bu nişanı Fransız Genelkurmay Başkanının elinden alıyor, tören böyle.
Fransız Genelkurmay Başkanı kim? Fransız ordusunun başındaki adam.
Fransız ordusu ne iş yapıyor? Fransız ordusu Afrika'da, birçok yerde katliamlara imza atıyor, evveli de öyle zaten.
Sömürgeci bir gücün sembolü.
Normalde antiemperyalist olduğunu iddia eden bir Türk sosyalisti çok kolaylıkla o emperyalizmin en önde gelen devletlerinden birisinin askeri nişanını şerefle kabul edebiliyor.
Savaş Ş. Barkçin: "İki asırdır koma halinde yaşıyoruz"