Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
GRUP ÖTÜKEN - BİR ÖLDÜK BİN DİRİLDİK
İhanetin bağrına Hançer olup saplandık. En sonunda mükâfat Yiğitlikle suçlandık. Faşistlikle suçlandık. youtube.com/watch?v=-qallf8...
Grup Ötüken
İhanetin bağrına Hançer olup saplandık. En sonunda mükâfat Yiğitlikle suçlandık. Faşistlikle suçlandık. youtu.be/-qallf8ose8
Reklam
İKİNCİ BASIMA ÖNSÖZ Türk Ülküsü'nün bu ikinci basımı, birincisine göre oldukça değisiktir. İlk basımdaki tarihe ve kalem mücadelesine ait yazılar bırakılmış, doğrudan doğruya ülkünün türlü konularını ilgilendiren yazılar alınmış ve bunlara yine ülkü ile ilgili yeni yazılar eklenmiştir. İlk basımda bulunup da ikinci basımda
Sağcı kimdir?
Sosyalistler ve komünistler “solcu” diye tanındıkları için, onların karsısında olanlara da “sağcı” demek âdet olmustur. İktisadî bakısla devletçi olmayan , liberal olan, muhafazakâr olanlar sağcı sayılmıs. Sol taraf çoğunlukla dini inkar ettiğinden dindarlar da sağcı diye gösterilmistir. Fakat bu tarifler eksik ve kısırdır. Son zamanlarda her
Türkeş, ülkücü gençlerin Ötüken’i okumasını ve Ötüken’in ülkücü kuruluşlara girmesini yasakladı Bu mesele öyle uzadı, öyle dallanıp budaklandı ki Türkçü “umumî efkâr” aylarca bu konuyla meşgul oldu. Ötüken, birçok sayısında bu konuyla ilgili yazılar yayınladı, Atsız ise mektuplarında sık sık bu konuya değindi. Zaten biz de, Ötüken’in yasaklanması meselesine ilk defa Atsız’ın mektuplarında tesadüf ettik. O, 6 Ekim 1972 tarihinde Muzaffer Eriş’e yazdığı mektubunda Türkeş’in Trabzon’daki konuşmasında, Ötüken ve Atsız’a yakın bulunan gençler tarafından çıkarılan Adsız’ın okunmasını yasak ettiğinden bahsetmektedir. Ötüken’in Ekim 1972 tarihli sayısında da örtülü bir şekilde bu meseleye değinildiği görülmekteydi. Buna göre, “Ankara’daki bir fesat yuvası yıkıcı faaliyetler içine girişmişti”. Sayıca “azınlık” olan bu grup, “yıllar evvel girdikleri Türkçü teşekküllerdeki saf gençleri Türkçülük ve Türkçüler aleyhine kışkırtıyor, Ötüken ve kıdemli Türkçüler aleyhinde dedikodular yayıyorlardı
Sayıca “azınlık” olan bu grup, “yıllar evvel girdikleri Türkçü teşekküllerdeki saf gençleri Türkçülük ve Türkçüler aleyhine kışkırtıyor, Ötüken ve kıdemli Türkçüler aleyhinde dedikodular yayıyorlardı.” Bir sayı sonra, Kasım 1972’de ise Türkçüler Derneği’nden yeni ihraç haberleri vardı. Cezmi Bayram, Acar Okan, Galip Çaka ve Halûk Karamağaralı kesin ihraç istemiyle Haysiyet Divanı’na sevkedilmişlerdi. Bunun yanında, Adana Ocağı’nın mevcut yönetimi feshedilerek, başkanı Necdet Özkaya’nın 1970’te dernekten ihraç ettiği bazı isimler hakkında genel merkeze yanlış bilgi verdiği gerekçesiyle ihracı istenmekteydi. Bildiride ayrıca, bazı şehirlerde Atsız, Zeki Sofuoğlu ve Refet Körüklü aleyhinde “propaganda” yapıldığından haber olunduğu; dernekten ihraç edilen veya istifa eden kimselerin derneğe tekrar üye olamayacakları ve üyelere yeniden kütük numarası verileceği yazılıydı. Yeni kütük numaralarına göre birinci sıra Atsız’ın, İkinci sıra Nejdet Sançar’ındı. İlginç olan şu ki, üçüncü sırada Alparslan Türkeş vardı. Dernek, aldığı kararlarla bir yandan Türkeş’in yakınında bulunan kişileri ihraç ediyor, derneğe geri dönmelerinin önünü kesiyor; bir yandan da Türkeş’i üç numaralı üye kabul ederek her şeye rağmen açık kapı bırakıyordu.
Reklam
Belli ki Kayabek’in bu satırları Ötüken’in yasaklanmış olduğunu getirmişti. Hakkı Öznur’un, “Ötüken’in hiçbir resmî yazıyla yasaklanmadığını” yazmasına rağmen, Ötüken’deki bunca habere hiçbir düzeltme gelmemesi yasaklama olayının gerçek olduğunu gösteriyordu. Ancak burada sorulması gereken asıl soru Ötüken’in okunmasının yasaklanmasına niçin
“[Ötüken] namertler ne kadar yırtınırlarsa yırtınsınlar okunmaya devam edecektir. Bozkurt olmak, olabilmek için Bozkurt yaratılmak lâzımdır. Arslan postu giyen eşek ne kadar arslan olabilirse, Bozkurtluk taslamaya kalkışan çakallar da o kadar kurt olabilirler.” Görüldüğü üzere, iki grup arasındaki ilişki çoktan kopmuştur. Taraflar isim vermeden, kurum belirtmeden birbirlerine yüklenmektedir. Bu tür göndermeler, bilhassa Ötüken cenahında bir hayli çoktur. Bunların bazılarında Atsız’ın “Türkçülük için ne kadar hizmette bulunduğu” anlatılırken bir yandan da, tabiî isim vermeden Türkeş ve MHP’liler eleştiriliyordu. Meselâ İsmail Hakkı Yılanlıoğlu, bir “büyük adam” tarifi yaptıktan sonra şunları yazmaktadır: “Sözü ile fiili birbirine uymayan; dostlarını başa geçmek için merdiven gibi kullanan; başa geçtikten sonra şımaran; yalancı, nâmerd, vefasız insanlar büyük değil, küçük, asil değil âdîdir. Milliyetçilik dâvâsı büyük, kutsal bir dâvâdır. Büyük dâvâları büyük adamlar taşır. Küçük adamlar taşıyamaz, yürütemez.” Başka bir örnek de, bir “it”in “kurt” olamayacağına dairdir. Elbette bu tür örnekleri çoğaltmak mümkündür. Fakat meseleye bir de tersinden bakmakta fayda var. Yani iki tarafından yazdıkları üzerinden değil de yazmadıkları üzerinden de bir değerlendirme yapılabilir. Daha önce de söylemiştik, her iki grubun bazı ortak noktaları vardı. Bazı olayları, isimleri veya kurumları iki taraf da sahiplenme eğilimi gösteriyordu. Bunlardan birisi de 3 Mayıs’tı.
Yılanlıoğlu Türkeşe karşı
Görüldüğü üzere, iki grup arasındaki ilişki çoktan kopmuştur. Taraflar isim vermeden, kurum belirtmeden birbirlerine yüklenmektedir. Bu tür göndermeler, bilhassa Ötüken cenahında bir hayli çoktur.1130 Bunların bazılarında Atsız’ın “Türkçülük için ne kadar hizmette bulunduğu” anlatılırken bir yandan da, tabiî isim vermeden Türkeş ve MHP’liler eleştiriliyordu. Meselâ İsmail Hakkı Yılanlıoğlu, bir “büyük adam” tarifi yaptıktan sonra şunları yazmaktadır: “Sözü ile fiili birbirine uymayan; dostlarını başa geçmek için merdiven gibi kullanan; başa geçtikten sonra şımaran; yalancı, nâmerd, vefasız insanlar büyük değil, küçük, asil değil âdîdir. Milliyetçilik dâvâsı büyük, kutsal bir dâvâdır. Büyük dâvâları büyük adamlar taşır. Küçük adamlar taşıyamaz, yürütemez.”
252 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Tarih
Eser: Köse Kadı Yazar: Bahaeddin Özkişi Yayınevi: Ötüken Sayfa: 252 Osmanlı dönemi Macaristan topraklarında geçen siyasi ve askeri olayları roman tadında anlatan bir eserdir. Kont Gall Adam, Deli Gak, Köse Kadı, Ali Bey ve diğer roman kahramanlarının faaliyetlerini satranç ustasının hamleleri şeklinde göreceksiniz. Bizim roman içinde dikkatimizi
Köse Kadı
Köse KadıBahaeddin Özkişi · Ötüken Neşriyat · 20191,088 okunma
40 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.