Nietzsche’nin mücadelesi, Andrew Wernick’in tabiriyle, sadece Çarmıha Gerilen ile Dionysus arası bir mücadele değil, Hristiyanlığın “aydınlanmış ahiret”ine –bu çalışmada izini süregeldiğimiz bir masala– karşı mücadeledir.8 Bruce Robbins’in belirttiği gibi, “Tanrı aslında gizlice bir yere saklanmış bekliyordu ve artık saklandığı yerden çıkartılarak
Nietzche ‘ye göre her şey sadece güç istencidir ; yani var olan her şey ya bir parçacık, ya da güç parçacıklarının bir kümelenmesi olarak bir güç odağıdır. Her bir güç odağı, bir güç istenci olarak, kendi gücünü arttırmaya çalışır. Gücünü arttırmak için, bir güç odağı diğerleriyle hiç durmadan mücadele eder; çünkü, güç artışı ancak diğerlerinin güçleri pahasına bu olanaklıdır. Başka bir deyişle, bir güç artışı, diğer güç odaklarının özümsenmesi, ele geçirilmesi ve egemenlik altına alınması yoluyla gerçekleşir. Dolayısıyla dünyada sürüp giden bir güç mücadelesi vardır. Bu sürekli güç mücadelesinin bir sonucu olarak, Nietzche ‘ye göre, dünya sürekli bir akış halindedir; dünya hiç durmadan değişir, çünkü güç mücadelesi sırasında her güç odağı değişir; her birinin gücü artar ya da azalır. Bu nedenle, dünya, Nietzche ‘ye göre varlık değil, oluş dünyasıdır.
Nietzche ‘nin perspektivizminin en önemli noktası yorum kavramıdır.
Perspektivizm; doğrularımızın perspektife bağlı yorumlardan başka bir şey olmadığını iddia eden görüştür.