Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çevresinde büyük kalabalıkların toplandığını görmekle, dünyanın gidişatını kavramaya çalışırken bu kadar çok insansal işleri omuzlarina almakla bu umutsuz kişi kendini unutur, kutsal ismini unutur, artık kendine inanmaya cesaret edemez ve kendi olmayı çok güç bir olay olarak görür ve diğerlerine benzemeyi, bir taklitçi, yığın içinde kaybolan bir numara olmayı daha basit ve güvenli bulur.
Katılıyor Musunuz?
Önemli olan yalnız­ca para değildi; aynı zamanda güç, güzellik, cazibe, atletiklik ve "cesaret" ya da "karakter" adı verilen ve aslında kendi iradenizi başkalarına dayatabilmeniz anlamına gelen şey de vardı.
Reklam
Astrid hastaneden taburcu olduktan sonra yavaş yavaş eski hayatına dönmüştü. Yeniden hasta görüşmelerine başlamıştı. Ne var ki ölüm çok geçmeden tekrar kapısını çaldı. İyileşmesinden yalnızca bir kaç ay sonra, beyninde gerçekleşen bir anevrizma sebebiyle, kuaförde aniden yere yığılıp oracıkta öldü. Anmaya katılan diğer insanlarla birlikte toplum merkezinden çıkarken aklımdan bunlar geçiyordu. Onca acı, onca zorlukla dolu bir yaşam, onca cesur mücadele, annesinin yasını tutması, babasının tahakkümünden kurtulması, ağabeyinin ve en önemlisi oğlunun ölümünü atlatması... Gerek hastalarıyla çalışmalarında, gerekse benimle olan terapi sürecinde pek çok karmaşık sorunun üstesinden gelmişti. Genç bir adamın motosiklet kazasında yaşamını kaybetmesi sonucunda mucize eseri bulunan bir karaciğerle, ölümcül bir karaciğer hastalığını yenmeyi başarmıştı. Derken beynindeki minik bir damar tüm bu acılara son vermişti. Her şey birden uçup gitmişti: Benliğinin o sıra dışı evreni ,duyularından gelen verilerle dolu o bereketli hazine , koca bir yaşamın anıları, acı, cesaret, mücadele ve zafer deneyimleri,cerrahlardan ve hemşirelerinden oluşan bir organ nakli ordusu, yaşadığı korku, hıçkırarak ağladığı saatler, güç bela İyileşmesi... Hepsi ne içindi? Ne için?
Sayfa 112 - Pegasus Yayınları
Ah, canlılığım her zaman vardı elbette, sadece yaşamaya cesaret edememiştim, kendimi boğazlamış ve kendimden gizlemiştim; fakat şimdi bütün o baskı altındaki güç patlamıştı, yaşam denen o zenginlik, o tarifsiz kudret bana galip gelmişti.
Allah'ım, bize değiştirebileceğimiz şeyleri değiştirmek için güç ve cesaret ver; değiştiremeyeceğimiz şeyleri kabullenmek için sabır ver; ikisini ayırt etmek için de akıl ver. Amin.
Yaşamın vahşi, ilkel gerçeklerine ancak yıllar süren bir savaşımın sonunda varabildim. Çünkü insanlar yaşamın yalın ama çirkin ve güçlü olan gerçeklerine birkaç yıl içinde varamazlar pek. Gerçeğe ulaşmak, artık ölümden korkmamak demektir. Her ikisiyle de yüz yüze gelmek büyük bir cesaret gerektirdiğinden, ölümle gerçek birbirlerine benzer. Gerçekler de insanı öldürdüğü için, ölüm gibidir. Ben bir insanı öldürdüğüm zaman, onu bıçakla değil, gerçekle öldürdüm. Bu yüzden korkuyorlar; beni yok etmek için bu yüzden acele ediyorlar. Bıçaktan korkmazlar. Onları korkutan gerçeğimdir. Bu korkutucu gerçek bana büyük bir güç veriyor. Beni ölümden, yaşamdan, açlıktan, çıplaklıktan ya da yılgınlıktan koruyor. Beni hükümdarlarla polisin zalimliğinden koruyan da bu korkutucu gerçektir. Yalan sözlerine, yalancı yüzlerine, yalancı gazetelerine rahatlıkla tükürebiliyorum.
Sayfa 105Kitabı okudu
Reklam
Cesaret ve güç iyilikle eşit değildir.
Sayfa 47
Birleştirilmiş Gücü Ortak Değere Taşımak Her ne kadar gelişmeyi toplu bir beklenti içine hapsetmiş olsak bile insanın kendi kendine gelişen bir canlı olduğunu unutuyoruz. Yaşamı sonlandırma çabalarımız sürerken farkında ya da olmadan kendimizi ıslalarız. Kendini geliştirmiş insanları, kendini geliştirememiş insanları neden geliştirmediler
İkinci Adam YayınlarıKitabı okudu
` Gene de hayatta kalabildimse, hayatta kalmamak da irade gerektirdiği içindir. O bile, elimi ölüme uzatacak güç ya da istek bile yoktu bende. Birkaç şişe ilaç çalsam, merdivene koşsam, çatıya çıksam, boşluğa atlasam... Bina sadece iki katlıydı, ama şansım yaver giderse bütün kemiklerimi kırardım... Böyle söylememeliydim. Tam tersine, son umudun da söndüğünü sandığım ve işi bitirecek gücü bulamadığım an şans yüzüme güldü. Tünelin ucunda ışık görmesek de bir ışığın var olduğuna, er ya da geç görüneceğine inatla inanmamız gerekir. Bazıları geleceğe olan inançlarını kaybetmedikleri için sabrederler. Bazıları, işi bitirmeye cesaret edemediklerinden. Korkaklık hiç kuşkusuz hor görülesi bir şey, ama gene de yaşamın düzenine dahil. Tıpkı boyun eğmek gibi, o da hayatta kalmanın bir aracı. `
Sayfa 150Kitabı okudu
“İnsan aşılması gereken bir şeydir.” (Böyle Buyurdu Zerdüşt/ Nietzsche)
Bizim için en iyi olan değerleri seçmekte özgürüz ve bizi dinî bir değer sistemine köle kılan alçak gönüllülükten ziyade güç, yetenek gibi erdemleri yüceltmeliyiz. (“Neysen o olmaya cesaret et”)
Sayfa 292Kitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.