İnsanoğlu bu dünyaya güce, otoriteye boyun eğmek için değil; özgürce yaşamak için gelir. İnsan olmak hayır demeyi bilmektir. Haksızlığa, yalana, düzmece övgülere, tütsülenmiş öğretilere, içi boş davalara hayır diyebilmeliyiz.
Güç maddesel bir şeydir. Bundan nasıl bir ahlak çıkabilir, bilmem. Güce boyun eğmek, bir istem işi değil, bir zorunluluk; olsa olsa bir sakıntı işidir. Ne bakımdan ödey olabilir bu?
En güçlü, gücünü hak, boyun eğmeyi de ödev biçimine sokmadıkça hep egemen kalacak kadar güçlü değildir. Güçlünün hakkı işte buradan gelir. Görünüşte alay edilen hak, gerçekte bir ilke olmuştur. Ama bize hiç açıklanmayacak mı bu sözcük? Güç maddesel bir şeydir. Bundan nasıl bir ahlak çıkabilir, bilmem. Güce boyun eğmek, bir istem işi değil, bir
Korkudan korkmaktan kurtulmanın doğal yolu, korkudan korkuyu yaratan toplumsal güce boyun eğmek, onun yandaşı olmak, korkudan korkuyu özümseyip içselleştirmektir.
=Bir=
William Faulkner'ın "Ayı" adlı kitabı aslında yazarın "Kurtar Halkımı Musa" adlı kitabında yer alan bir bölüm ve 1942'de "Kurtar Halkımı Musa" yayımlanmadan önce farklı senelerde, farklı versiyonlarla basılmış bir öykü: 1935'te bir dergide Aslan adıyla yayımlanmış, 1942'de başka bir dergideyse Ayı adıyla
Bu kitabı okurken, orada okuduklarımın etkisinde öyle kalmışım ki: ne zaman bir hayvan görsem, içinden acaba şöyle şeyler mi geçiriyor diyorum: iki ayaklı, bizleri sömüren çıkarcı insan düşmanımızda mı buradaymış?
Bu kitapta her şeyiyle kabul ettiğim ve benimsediğim karakter Koca Reis oldu. Onun aklını kullanması, lider duruşuyla diğer