Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
... Güçsüz ayrılıklar, her zaman istilacının lehinedir. ...
Rakibini yenip böbürlenen güreşçiye sormuş: "Rakibin senden güçlü müydü?" Adam, "Ne gezer!" deyince bu kez Ezop kündeye getirmiş pehlivanı: "Kendinden güçsüz birini yenmekte övünülecek ne var!"
Sayfa 15
Reklam
Yeniçeri Kıyafetleri
19. yüzyılda Almanya'nın Mülheim şehrindeki Ren Nehri'nin bir yakasında Almanlar, öbür yakasında Fransızlar oturuyordu. Fransızlar, her sene nehrin Almanlardaki kısmına geçip mahsulün tümünü toplayıp götürüyor. 0 sıralar, birliğini temin edemeyen güçsüz Almanlar ise buna fazla ses çıkaramıyorlardı tabii. Bir sene çareyi, durumu Osmanlı
Sayfa 106Kitabı okudu
İhanet güçsüz aşkları sever çünkü...
Ah, neden ürkütürsün böylesine kırılgan birini? Güçsüz zavallı, bir ayağı çukurda, inmeli Daha gece yarısı olmadan verebilir son nefesini.
Sayfa 29 - John KeatsKitabı okudu
Felsefenin Başlangıcı ve Yunan Felsefesinin Farkı
Günümüzde giriş düzeyinde veya daha kapsamlı felsefe tarihi araştırmalarında Grek dünyasıyla eş zamanlı başka uygarlıklarda da (Hint, Çin gibi) felsefi düşünüşün veya kavrayışın çok sayıda örneğiyle karşılaşılmış olması, bu belirlemeyi (felsefenin başlangıcını) belirli ölçüde güçsüz kılmaktadır. Bu düşünceleri dayanak olarak aldığımızda, felsefenin dünyanın birçok bölgesinde eş zamanlı olarak ortaya çıkmış bir vaziyet alış olduğunu (Brahmanizm ve Budizm Parmenides ile çağdaştır), buna karşın Grek dünyasında bu vaziyet alışın daha verimli sonuçlandığını söylemek uygun olacaktır. Zira hikmetli sözlerden oluşan ve salt etik problemlerin çözümü olarak görmek yerine, felsefenin bütün varlığa ilişkin tümel bir bilgi uğraşısı olarak öne çıkarılmasının, Grek dünyasını farklı kıldığından söz edilebilir. Burada oluşturulan veya oluşan bakış açısına göre, felsefe genel olarak varlık, insan ve doğa üzerine, bir yönüyle değil, bütün olarak, aynı zamanda olduğu gibi değil, olması gerekeni de içerecek şekilde, inceleme etkinliği, saf düşünceye dayanan önsel bir araştırmadır. Bundan dolayı sınıflandırma felsefede büyük önem taşır. Çünkü amacı değişmez doğrulara ulaşmaktan çok, var olanlara ilişkin saf düşünceye dayalı açıklamalar oluşturmaktır.
Reklam
Düşüncelerini kafa tutarak, buyruklar vererek ortaya koyanlar akıldan yana güçsüz olduklarını belli ediyorlar.
Sayfa 288Kitabı okudu
Bir toplum en güçsüz bireyini yalnız bıraktığı anda dağılmaya başlar.
Sayfa 159 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Bir zaman sonra Endülüslü Müslümanlar 13 parçaya bölündüler. Toprak, şan, şöhret için birbirleriyle savaş­maya başladılar ve zayıf düştüler. ... Müslümanların güçsüz düşüp zulme uğramalarının sebebi hep aynıydı. Allah’ın ipine sımsıkı sarılın ve ay­rılığa düşmeyin, emrini unuttular. Aralarına düşmanlık girdi ve kurda kuşa yem oldular. Irkçılık da Müslümanların bölünmesine neden oldu.
Sayfa 15 - Lopus YayıneviKitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.