Bu kadar anlamsızlığa, bileklerimiz çok güçsüz. Dreakj
Rasûlullah'ın Veda Hutbesi'nde dikkatimizi çeken bir husus var. O'nun bu hutbe ile ilan ettiği prensipler, davetin başlangıcında henüz yalnızken, işkenceler maruz kalmışken ve güçsüz iken insanları çağırdığı prensiplerin aynısıdır. Azınlıkta iken ve çoğunluğu teşkil edince, savaşta ve barışta, zaferde ve hezimette, fırsat elde varken ve yokken, düşman zayıfken ve kuvvetli iken hiç değişmeyen prensiplerdir bunlar...Ta yolun başındayken nihayetini görerek atılan adımların götürdüğü neticedir, bu... ve planlı, programlı, hesaplı, kitaplı, metotlu, tertibi, Allah'a dayanıp Allah'a güvenmiş, O'ndan güç almış, O'na yönelmiş bir davetin semeresidir, Rasûlullah'ın Veda Haccı...
Reklam
Şehirlerden sürülen bu insanlar, önce şehrin banliyölerine sığınırlar. Ama polis İstihbaratı onları bulup ortaya çıkarır ve şehirleri toptan terk etmeye, siyasal eylem arenasından uzak­ laşmaya zorlar. Kıra ve dağlara, köylü yığınlara doğru çekilir­ ler. Başta köylüler onları aralarına alır ve İnsan avından ko­ rur. Şehir merkezlerinde polisle saklambaç oynamak yerine kaderini köylü yığınların eline bırakmaya karar veren milli­ yetçi militan bundan asla pişman olmayacaktır. Köylülerin pelerini hayal bile etmediği bir yumuşaklık ve güçle onu sa­ rar. Aslında kendi ülkelerinde sürgün edilmiş ve ulus ve po­ litik mücadele kavramını şekillendirdikleri şehir ortamından koparılmış bu insanlar gerillanın yolunu seçerler. Polisten kaçmak İçin sürekli oradan oraya hareket etmek zorunda ka­ lan, dikkat çekmemek İçin gece yürüyen bu militanlar ülkele­ rini dolaşmak ve tanımak için fırsat bulurlar. Kafeler, bir son­ raki seçimlere ya da falanca polisin zalimliği üzerine tartışma­ lar geride kalır. Kulakları ülkenin gerçek sesini duyar, gözle­ ri halkın büyük ve sonsuz yoksulluğunu görür. Sömürge reji­ mi üzerine yararsız yorumlarla çok değerli zamanın harcandı­ ğını kavrarlar. En sonunda değişimin reform ve iyileştirme anlamına gelmediğini anlarlar. Şehirlerdeki siyasal huzursuz­ luğun her zaman sömürge rejimi değiştiremeyecek ve devire- meyecek kadar güçsüz olacağı daima musallat bir şaşkınlıkta kafalarına dank eder
"Bu kadar karamsar olma!" dedi Pippin. "Güneş parlıyor ve burada en az bir iki gün birlikteyiz. Ben sizin hakkınızda daha çok şeyler duymak istiyorum. Haydi Gimli! Legolas'la sen, Yolgezer'le yaptığınız o garip yolculuğa en azından on kere değinmişsinizdir sabahtan beri. Ama bu konuda bana hiçbir şey
çok hasta ve güçsüz olmak çok tuhaf bir şey. yatak odasından banyoya gidip gelmek bütün gücünü tüketiyorsa, bu bir şaka gibi gelir insana, ama gülmezsin.
Sayfa 181Kitabı okudu
Bazen bırakmak, kendin için yapabileceğin en güzel şeydir. Bıraktıkça hafiflersin; yalanlardan uzaklaştıkça yaklaşırsın gerçeğe. Yalnız kalırsın, güçsüz hissedersin...
Reklam
Küçüldü sen’ler küçüldü gitme fiilinin romantik kahramanı trenler Ve güçsüz kaldı nicedir gözyaşını boynundan emmeyen Fransız dantelli mendiller
Öteki kadın ona işkence ediyor. Yürürken koluna girmek için güçsüz birini oynuyor. Onun erkekliğine başını yerleştirebilmek için uyuyormuş gibi görünüyor, bu işkencelerden sıkılınca onu herkesin içinde küçük düşürme yoluna gidiyor. Oyun sona erince de, onu bırakıp hilelerini yeni bir kurban üzerinde uygulamaya başlıyor. Adam bütün bunlara kör kalıyor. Bu kadın ne yaparsa yapsın Breuer, hasta olduğunu düşünerek ona acıyor ve onu seviyor.
Sayfa 32 - Ayrıntı Yayınları XIV
Öteki kadın ona işkence ediyor. Yürürken koluna girmek için güçsüz birini oynuyor. Onun erkekliğine başını yerleştirebilmek için uyuyormuş gibi görünüyor, bu işkencelerden sıkılınca onu herkesin içinde küçük düşürme yoluna gidiyor. Oyun sona erince de, onu bırakıp hilelerini yeni bir kurban üzerinde uygulamaya başlıyor. Adam bütün bunlara kör kalıyor. Bu kadın ne yaparsa yapsın Breuer, hasta olduğunu düşünerek ona acıyor ve onu seviyor.
Sayfa 32 - Ayrıntı Yayınları XIV
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.