Dün müydü -hatırlamıyorum;- gösterişli bir günbatımıydı
çok eflatuni, çok altın rengi, çok gül rengi.
Ayakta duruyorduk. İleriye bakıyorduk. Bir başımıza,
bir başımıza konuşuyorduk ve nesneleri bağlamak, gönüllerimizi çözmek için havaya salıyorduk sesimizi.