"Ah, bu raporlar... Siz ey, hayatları boyunca bir an bile kendi vicdanlarıyla baş başa kalmamış olan korku tüccarları. Raporlarınızla ne zamana kadar kızlarımızın, oğullarımızın gül kokulu masum bedenleri üzerinden iktidarlar kuracaksınız?"
-Ögrencilerime-
Kiminiz kardelen, kiminiz nergis,
Kiminiz hayalde adlı karınca...
Dört mevsimde açan çiçek hepiniz,
Sınıfın tadı yok, siz olmayınca!..
Soru sorulanda, tetikte gözler,
Havada işaret parmaklarınız...
"Öğretmenim" diye başlar ilk sözler,
Akınca durulmaz ırmaklarınız...
Sizdedir hep coşku, sizde heyecan,
Oyunlarınızda öyle hürsünüz.
Gülsünüz hepiniz gönlümde açan,
Adı, "çocuk" olan taze gülsünüz...
Tarife ne hacet, ne lüzum var ki,
Arı peteğinde bal gibisiniz...
Yeni bestelenmiş yanık bir türkü,
En güzel melodi sizin sesiniz...
Andımız söylenir her sabah erken,
Kabarır hislerim sizi görünce...
İstiklâl Marşı'nı söyleyin yeter,
Ve bir gül gönderin bana ölünce...
Yüklenip kervanın henüz kalkmadan
Ey gönül kendine gel, kendine gel.
Ölüm fermanın da henüz çıkmadan
Ey gönül kendine gel, kendine gel.
Domurcuk güllerin tazeyken solmadan,
Yaprağın sararıp kabına dolmadan,
Kuru odunun ateşe konmadan,
Tan rüzgarı esmiş, düşmüş gül etekten.
Bülbül güle tutkun, hem öylesi içten.
Kalk, içkini doldur, savrulmada dallar;
Sönmüş göreceksin, gül bir sabah erken.
Ömer Hayyam
Umumi harpte bir ordunun ba şında idim. Türkiye'de diğer ordular ve onların kumandanları vardı. Ben yalnız kendi ordumla değil, öteki ordularla da meş gul oluyordum. Bir gün Erzurum cephesindeki hareketlere ait bir mesele üzerinde durduğum sırada yaverim dedi ki:
"Niçin size ait olmayan meselelerle de uğraşıyorsunuz?"
Cevap verdim;
"Ben bütün orduların vaziyetini iyice bilmezsem kendi ordumu nasıl sevk ve idare edeceğimi tayin edemem. Bir devlet ve milleti idare vaziyetinde bulunanların daima gözönünde tutmalan lazım gelen mesele budur. Bu münasebetle muhterem misafinmize şunu diyeceğim: ben düşündüklerimi sevdiklerime olduğu gibi söylerim. Aynı zamanda lüzumlu olmayan bir sırı kalbimde taşımak iktidarında olmayan bir adamın. Çünkü ben bir halk adamıyım. Yanlışım varsa halk tekzip eder. Fakat şimdiye kadar bu açık konuşmada halkın beni tekzip ettiğini görmedim."