Bir şey yapmamanın da bir eylem olduğunu çoktan anlamıştı. Protesto için evinden dışarı çıkmıyordu. İnsanlar arasına katılmanın istemediği düzeni meşrulaştıracağı inancındaydı.
...İçinizdeki İslâmı gösterin. Çünkü İslâm, sizin üzerinizde görünmek ister. İman gizlidir, İslâm açık. İman kalbdedir, İslâm zahirde. İslâm şeriatsa, şeriat sizin amellerinizde görünmek ister.
Bir şey yapmak istiyorum, onu yapıncaya yahut elde edinceye kadar deli divane oluyorum, ama yaptıktan sonra yapmış olmakla yapmamış olmak arasında bir fark kalmıyor.
Hiçbir şey boşlukta sallanmamaktadır, saçmalık bile kendine bir dayanak noktası araştırmaktadır, her şey ,bütün nesneler yaratılışlarındaki amaca doğru yürüyüp gitmektedirler: kara gecede ,kara taşın üstündeki kara karıncanın kıpırtısı bile denetim altındayken som bilinç olan insanın -elbette insan'ın- kendini denetimden uzak sayması mümkün müydü? Mümkün müdür? Beklemek tüm anlamın kendisiydi, bekler ve düşünürdü,boşuna olamazdı,hiç bir şey boşuna olamazdı ,boşuna değildi ,sebepsiz ,yersiz değildi ,bekliyordu ve beklediği gelecekti. Yalnızlık -somut konumuna göre yalnızlık,yoksa yalnız duymazdı kendini- sezgilerini alabildiğine inceltmiş,bileylemişti.