İnsan yeni olana hemen alışıveriyor. Ama aslında o yeni olan eski olanı söküp atıyor. Bir yerde, bir şekilde karşılaştığında kendi suratına çarpmak için.
Belinde arması, elinde tüfeği, kalpağı, meşin çizmeleri, ak sakallarıyla Uşaklı Mehmed Baba gazeteciler için bulunmaz bir malzeme idi. Bol bol resmini çektikten sonra Tercüman vasıtasıyla konuşmaya başladılar:
- Yaşınız kaç?
- Doksan.
- Buraya sizi kim getirdi?
Beni kimse getirmedi. Topraklarımızı işgal eden Bulgarlar kardeşlerimize de eziyet ediyorlardı. Eşref Bey'in Libya'dan geldiğini, gönüllüleriyle Bulgarlar'a karşı savaşacağını duyunca ahırdaki ineklerimi sattım, silah aldım. İstanbul'a gelip, Eşref Bey'in emrine girdim.