Yüreğim bilemediği bir yerdeki kiliseye gidiyor; tepeden tırnağa kadifelere bürünüp gidiyor, yüzü ilk duygulardan pembeleşmiş, fazla büyük gelen yakasının üstünden hüzünsüz bakışlarla gülümsüyor.
...insanoğlunun acısı sonsuz değildir, çünkü insana ait olan hiçbir şey sonsuz değildir, geniş düşünüldüğünde bizim acımızın da bizim olmak dışında herhangi bir değeri yoktur.
Hayatla benim aramda baştan beri mat camlar oldu: Ne gözümle, ne elimle algıladım onları; ve ne hayatimi yaşadım ne tasarladiklarımı, olmak istediğim kişinin düşüydüm sadece; düş bizzat irademle başlamıştı, tasarılarım asla olmadığım o insanın en büyük hayalleriydi.
Işık diriltiyor beni, ama ne fayda; bugünü nasıl bulduysam öyle bırakacağım, birkaç saat yaşlanmış, bir duyguyla keyiflenmiş, bir düşünce yüzünden biraz üzülmüş olarak.