Gül Hilal

Natalya gerçekten çok güzeldi, Moskova'daki yüksek cemiyetin en şık giyimlilerindendi ve daha da beteri, kendi güzelliğine aşık olacak kadar eksik akıllıydı. Puşkin bu evlilikte mutlu sayılmazdi. Çarın etrafindaki baskıcı çevreye karşı kendini dinginleştirecek insan, herkesten evvel yanı başındaki hayat arkadaşı olmalıydı. Bu evlilikten doğan kız çocuğu ileride annesini aratmayan güzelliği ve babasından aldığı esmerliği ile Lev Tolstoy'u etkiledi. Ünlü romanın kahramani Anna Karenina gerçekte Puşkin'in kızının tasviridir.
Reklam
Bu dünyadaki en görünmez acılar, bir çocuğun çektiği acılardır.
Sayfa 192Kitabı okudu
Alice Miller ayrıca, istatistiklerin çocuğun kötü muameleye ne kadar maruz kaldığını yansitmamasını şöyle açıklıyor: 1. Çocukların gördüğü kötü muameleler genellikle gizli kalir ve kanıtlanamaz. Her şeyden önce çocuğun kendisi yaşadığı kötü tecrübeleri gizler ve bastırır. 2. Çok sayıda görgü tanığının ifadesi bulunsa da, olan ların aksini kanıtlayan birileri daima çıkar. Her ne kadar Jetzinger'de olduğu gibi bu kanıtlar tutarsız olsa bile, insanlar çocuğa inanmaktansa, idealleştirilmiş ana-babayı koruma taraftarı olduklarından, bu kanıtlara inanmayı tercih eder.
Sayfa 191Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Beyin yapısinın temeli ilk dört yil içinde oluşur. Bu yıllar içinde -ve aslında sonrasında da- çocuğa kaş çatma, ses yükseltme, kızgın bakma dahil herhangi bir olumsuz his göstermenin, çocuğun beyin yapısını kalicı olarak değiştirdigi kanıtlanmıştur. Sevgi, onay ve sadece olumlu hisler gören bir küçük çocukla kendisine kaş çatılan bir çocuğun beyin yapısı arasında fark vardır. Buna rağmen, bundan yalnızca birkaç yil öncesine kadar yapılmış araştırmalar, yeryüzündeki çocukların büyük çoğunluğunun ömürlerinin ilk birkaç yıl içinde dayak yediğini ortaya koyuyor. Masa örtüsü gibi eşyalara uzandigi için çocuğun eline vurma, dünya genelinde hålå yaygin bir dayakmış. Çocuğun dokunarak öğrendiğinden, bu şekilde aslında çocuğun doğal merakını örselediğimizden bahsetmiştim.
Sayfa 102Kitabı okudu
İsmail Hakkı Tonguç :
Demokrasinin iki çeşidi vardır Biri, zor ve gerçek olan. Oburü kolayı, oyun olanı. Topraksız topraklandırmadan.. İşçiyi sağlama almadan... Halkı esaslı eğitmeden. Olmaz Birincisi, köklu değişim ister Zordur ama, gerçek demokrasidir. İkincisi, sandik demokrasisidir. Okuma yazma bilsin bilmesin... Toprağı, işi olsun olmasın... Demagoji ile serseme çevrilen halk, elindeki kağıdı sandığa atar. Böylece... Kendi kendini yönetmiş sayılır. Bu, oyundur, kolaydır. Amerika bu demokrasiyi yayıyor. Biz de demokrasinin kolayını seçtik. Çok şeyler göreceğiz daha...
Sayfa 456Kitabı okudu
Reklam
Reklam
59 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.