Hazret-i Ömer -radıyallâhu anh-, Rasûl-aleyhisselâm-'dan naklediyor: Bir kimse gece namazına kalkar, huşu ve hudû ile namaz kılarsa Allah Teâlâ o kuluna dokuz ihsanda bulunmak sûretiyle ikram eder. Bu dokuz nimetin beşi dünyada, dördü de âhirettedir. Dünyada ereceği nimetler şunlardır: 1. Allah Teâlâ onu her türlü âfetlerden ve belâlardan korur. 2. Yüzünde tâat alâmeti bulunur. 3. Onu sâlih kullarına sevdirir. 4. Bütün insanların kalplerinde ona karşı muhabbet peyda olur. 5. Lisanına hikmet ihsan eder, onu hakîm kılar. Ahirette ihsan buyuracağı nimetler de şunlardır: 6. Kabrinden kalktığında yüzü ak, mahşerde hesabı kolay olur. 7. Amel defteri sağ yanından verilir. 8. Korkunç sıratı yıldırım gibi geçer. 9. Cennete girer
•|Kafaları rahat, ruhları dingin, keyifleri yerinde, acıları sona ermiş, iç sıkıntıları dinmiş insanlar nerede bulunur..?
Reklam
Sâni-i Zülcelâl, vâhidiyet [varlığın tümü karşısındaki birliği) itibarıyla bütün eşyayı ihata eden [kuşatan] ilim ve iradesi ve kudretiyle bakar ve hâzır ve nâzır olduğu gibi, ehadiyet [bir varlık teki karşısındaki birliği] cihetiyle ve tecellisiyle herşeyin, hususan [özellikle] zihayatın [hayat sahiplerinin] yanında isimleri ve sıfatlarıyla bulunur. Şualar, 15. Şua
Sayfa 158Kitabı okudu
Açık sözlülükte Şevket Rado gibi ol!
O kadar kızıyorum ki bu gazetecilere, şimdi her dedikoduyu yazıyorlar. O zaman Şevket Rado, Hayat dergisini çıkartıyordu. Bir gün konuşurken, Şevket Bey bizde çok ilginç konular var, isterseniz bunlardan bazılarını sizin dergiye yazalım, dedim. Aman Muazzez Hanım kim okuyacak onları, dedi. Okuyan bulunur, dedim. Ona bakarsan benim karımın da yazacak ne çok konusu var, dedi. Karısı Roma Hukuku okutuyordu o zaman. Bizim halkın seviyesine inmemiz lazım, dedi. Bana göre gazetelerin halkı biraz yükseltmesi gerekir, dedim. Bize tiraj lazım Muazzez Hanım, tiraj !, dedi.
Gelişmiş bir beyinde nöronlar arasında çok sayıda bağlantı (sinaps) bulunur ve her yeni beceri kazandığımızda beynimizde yeni sinaptik bağlantı yolları oluşur.
Sayfa 15 - UçurtmaKitabı okudu
Kendisini anlatırken, diplomalara, evlere, kariyere, giyim kuşama, telefon modellerine, araba markalarına atıflarda bulunur insan. Yüzlerce etiketle varlığını şekillendirmeye çalışır. Koleksiyonlarını, gittiği ülkeleri, aldığı diplomaları, maaşını, ilginç anılarını, evini, arabasını, bahçesini, eşsiz yeteneklerini etrafına anlatarak benliğini ortaya koymaya çabalar. Oysa kişinin özünde ne olduğu, ancak ona sonradan yapıştırılmış olan etiketler atıldıktan sonra belli olur. Kartvizitini, diplomasını, bankadaki parasını, hangi sülaleye mensup ya da hangi milletten olduğunu bir kenara bırakınca, geriye ne kalıyorsa kişi işte odur.
Reklam
83 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.