"Ey iman edenler! Allah ve Resulü hayat verecek hakikatlere sizi davet ettiğinde ona icabet edin. Bilin ki Allah insan ile kalbi arasına girer. "buyrulur. (Enfal, 24). Bu ayetin tefsirinde Elmalılı Hamdi Yazır şu açıklamalarda bulunur: "Insanı bir anda gönlündeki emellerinden mahrum bırakıverir. Azim ve iradesini bozar ve ters yöne çevirebilir. Kanaatlerini, zevklerini değiştiriverir. Onunla kalbinin arasını öyle ayırır ve öylesine açar ki bunlar birbirinin zıddı kesilir, insanı kendi kendisine düşman eder."
Sayfa 167 - Hayy KitapKitabı okudu
Hazreti Mevlâna, Fihi Ma Fih eserinde bu tabloyu şöyle yorumlar: "Çaresizlik anlarında herkes Allah'a yalvarır. Bir ağrı çekerken, felakete uğradığında veya korku zamanlarında herkes Allah'tan yardım ister. Çünkü O'nun kendilerini duyup işiteceğinden ve dualarını cevapsız bırakmayacağından emindirler. Duayla da kalmaz, başlarındaki musibetin kaldırılması için iyiliklerde bulunur ve sadakalar verirler. Çünkü Allah'ın iyilikleri ve sadakaları kabul edeceğinden şüphe duymazlar. Allah onları zor durumlarından kurtarıp güvene erdirdiğinde ise onların o ihlaslı hâlleri kaybolur, inancın yerini kuruntular alır. Şöyle demeye başlarlar: 'Ya Rabbi! Samimiyet ve ihlasla sana yalvarıp yakardığımız o tatlı hâletiruhiye nerede? Zindanın bir köşesine çekilmiş, bıkıp usanmadan bin kere 'Kul hüvallahü ahad' okuyorduk. Sonunda dualarımız kabul edildi ve o hapishanenin dışına çıkarıldık. Fakat bu kez bu karanlık dünya hapishanesinden kurtulabilmek için senin yardımına muhtacız. O ızdıraplı hapishaneden kurtulmuş vaziyetteyken ne oluyor da samimiyetle, ihlasla sana yönelemiyoruz? Üstelik gönlümüze bin türlü vesvese geliyor ve kendi kendimize, 'Dualarımızın acaba bir yararı olur mu?' diyerek tereddüt içinde kıvranıyoruz. Bu kuruntular, bu şüpheler bizde üşengeçlik ve endişeye yol açıyor. Ey Rabbimiz, bu vesveseyi kalbimizden söküp atacak hâlis iman nerede?""
Reklam
Gelişmiş bir beyinde nöronlar arasında çok sayıda bağlantı (sinaps) bulunur ve her yeni beceri kazandığımızda beynimizde yeni sinaptik bağlantı yolları oluşur.
Sayfa 15 - UçurtmaKitabı okudu
Erol Toy
"Ürüdü diye itini, ayak sürdü diye atını, çürüdü diye avradını dayaktan öldüren de vardır. Komşusunun malını çalan,hısmını damını,hasmının harmanını yakan da bulunur. Kantarda eksik tartan,yardımda hile yapan,yoksuldan lokma çalan da çoktur. Her bir eksiği sevabına tamamlayan da... Köy, köy değil; ahir zaman dünyası. Lakin her ömrün de her zulmün de sonu var!"
Mutlaka Okuyun! Bu çok önemli...
Ben Teşkilât-ı Mahsusa'da çalışırken dünyaya hâkim olmak isteyen bu Milletlerarası Siyonist Teşkilatı'nın elimize geçen 22 maddelik düsturları vardır ki, ne kadar manalıdır. Burada şöyle yazılıdır: 1. Genç nesilleri ahlâka mugayir telkinlerle bozmalı, 2. Aile hayatını yıkmalı. 3. Insanlara aşağı sınıflarla tahakküm etmeli. 4. Sanatı
Sayfa 58
Öğlen uyandığımızda bize tekke bahçesinde çorba içebileceğimiz haberi geldi. Aman Yarabbi, o da neydi öyle! Güya, nefsimizi ezmek için bir büyük kazan içinde yağsız tuzsuz, suyun içinde serserice yüzen bulgur tanelerine birçok kişinin daha önce kullandığı tahta kaşıklarla salınan heriflerin zavallı halleri gözleri­ mizi faltaşı gibi açmıştı. Arkadaşlarla birbirimize, Alibeyköyümüze özel ifadelerle böylesi bir maskaralığa figüran olamayacağımı­zı söyledik. Tekkenin yanındaki yıkıntı görünümlü bakkaldan satın aldığımız karpuz, üzüm ve bisküvilerle karnımızı doyurduk.
Sayfa 89 - Doğan Kitap, 7.Baskı. Alıntı 1979'dan
Reklam
101 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.