Bu yabancının uykusuna doğru eğilmiş bir saat, belki de iki saat kadar sessizce oturduktan sonra sanki karşımdaki bir serüven gibi yanıma yaklaşan bir kadın, bir insan değil de gecenin ve kendini bana açan, susuzluktan kavrulmakta olan acılar içindeki doğanın ta kendisiymiş gibi gelmeye başladı.