Bir cümle olabilir miydi bir hayatı değerli kılan? Yoksa, tek cümleye sığdırılmış hayat çok mu boştu? Hayatın nesi doğruydu, nesi yanlış? Ya da bu türden soruları sormak doğru muydu? Neden soruyordu bunları?
“İyi insan olmak demek insanın kendi kendisiyle uyum içinde olması demektir,” dedi. “Uyumsuzluk da insanın başkalarıyla uyum içinde olmaya zorlanması demektir. Kişinin kendi yaşamı: önemli olan budur.”
“Ben artık hiçbir şeyi olumlu ya da olumsuz karşılamıyorum, dostum. Hayata karşı böyle tavır almak gülünç. Ahlak konusundaki önyargılarımızı açıklamak için gelmiyoruz ya dünyaya…”