sinema salonunda yanınızda oturan
kişiye bakın
ya da süpermarket kuyruğunda
önünüzde durana.
ya da Meclis'te
konuşana.
şaşılası olan
tanrıların
bu kötü gidişata
bu kadar uzun zamandır
izin vermeleri
asıl.
hatalarımızın yarattığı
cehennemlerden, küçüklüğümüzden,
tamahkarlığımızdan,
bencilliğimizden ve kötülüğümüzden
sonra
hayat hâlâ sürüyor.
gecenin rahatsız edicilik seviyesi.
kadınlara asılırdım:
"hey, güzelim, altın körfez güzelliğine
ağlıyor..."
ya da bu türden bir laf ederdim.
inanmayacaksınız ama
hayatlarını ihtilafsız
ve endişesiz
geçiren insanlar
var.
ışıkları söndürür
ve beklersin.
Sayfa 172 - Parantez Gazetecilik Ve Yayıncılık Birinci Baskı Kasım 2002Kitabı okudu
bir sürü insan vardı
yerde,
kollarını uzatıp beni aşağı
çekmek istiyorlardı,
çekemediler ama.
Sayfa 153 - Parantez Gazetecilik Ve Yayıncılık Birinci Baskı Kasım 2002Kitabı okudu
Berbat günlerdi dostum!
en kötüsü lise 1'di sanıyorum.
Sayfa 136 - Parantez Gazetecilik Ve Yayıncılık Birinci Baskı Kasım 2002Kitabı okudu
Buna benzer bir sürü şey...
gülmeyi unutacağın
kaygısı.
cehennemde içecek bir şeyin kalmayacağı
kaygısı.
Sayfa 128 - Parantez Gazetecilik Ve Yayıncılık Birinci Baskı Kasım 2002Kitabı okudu
her yerdedirler
ve burunlarını her şeye sokarlar
bu dehşetli
mutsuz
ruhlar.
Sayfa 116 - Parantez Gazetecilik Ve Yayıncılık Birinci Baskı Kasım 2002Kitabı okudu