"Bir insan yüzüne doğuştan gelip oturmuş gülüş, üzülüş, düşünüş gibi şeylerin hiç uçmaması lazım."
Gülüş bir yanaşımdır bir öbür bir kişiye Birden iki kişiyi döndürür bir kişiye Anılarından kale yapıp sığınsa bile Yetmez yalnız başına bir ömür bir kişiye.
Sayfa 11
Reklam
Kaç gülüş söndü yüzümüzde
Kaç arkadaş bıraktık,bu kentin kırmızı topraklarına…
Unutuyorum -bir kez daha: Acı, gülüş, parmak. Unutuşta, esrimede, kendime, bu kitaba kayıtsızlıkta sonsuz aşma: Hiçbir zaman söylemin ulaşamadığını görüyorum. Ben, çok açık gedik vererek, anlaşılmaz göğe açılıyorum ve içimdeki her şey hızlanıyor, nihai bir uyuşmazlıkta uyuşuyor, her olasılığın bozulması, şiddetli öpücük, insan kaçırma, olabilirliğin tüm yokluğunda, ölü ve donuk gecede kayboluş, bununla birlikte daha az tanınmaz olan kalbin dibi gibi kör edici ışık.
Her şey için para ödemelisin. Her yerde bir kardeşin durup sana elini uzatır. Eğer içine bir şey koymazsan seni aşağılamaya ve azarlamaya hazırdır. İçten bir gülüş ya da dostça bir bakış onu yumuşatmaya yetmez. Açıp ağzını bağırmaya başlar: "Sefil, serseri, soyguncu!" Bütün bunlar aşağı yukarı aynı anlama gelir ve bir insanın yapabileceği en büyük rezilliklerdir. Daha doğar doğmaz para ödemeye başlarsın. Öldüğünde de, öldüğün için ailen para ödemek zorunda kalır. Ayrıca bedenin toprağa verildiği için ve mezarına senin adına dikilen taş için de para ödemek gerekir.
Gülüş bir yanaşmadır bir öbür kişiye; Birden iki kişiyi döndürür bir kişiye.. Anılarından kale yapıp sığınsa bile, Yetmez yalnız başına bir ömür bir kişiye.
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.