Çocukların yetişkinlere nazaran sözcüklere, adeta şeymişler gibi, daha çok somut biçimde muamele ettiklerini, ses benzeşimlerinin onlar için ne kadar anlamlı olduğunu asla aklımızdan çıkarmamalıyız.
Çocukluk çağındaki emir ve tehditlerin böylesi sonradan etkileri, ortaya çıkması onlarca yılı, hatta daha bile uzun bir süreyi bulan başka hastalık vakalarında da gözlemlenebilir. Evet, bastırmanın bu "sonradan boyun eğmesinin" hastalık semptomlarının belirlenmesinde ciddi pay sahibi olduğunu bildiğim vakalar var.
Bir insan, ne kadar katı yürekli, kötü niyetli olursa olsun bu saf çocuk ruhuyla bir defa karşılaştı mı onu sever ya da koşullar dostluğa imkan vermeyince ondan hoş, unutulmaz bir anı saklar.
Belirli bir düzeyde kalabildiği zaman kendini mutlu sayardı. Hiçbir zaman gerçek heyecanı sahte duygulardan, samimiyi gülünçten ayıran çizgiyi aşmaz ya da geri döner, kalpsizliğin, kurnazlığın, güvensizliğin, bayağılığın kurak toprağına düşmezdi.
Başkalarının aradığı değişiklikler, serüvenler onların ne işine yarayabilirdi? Başkaları ne isterse yapsın, Oblomovka halkının bir şey yapmaya niyet yoktu: Herkes istediği gibi yaşasın.