Düşünsenize bir aileniz var, her gün alkol komasına giriyorsunuz ve hatırlamadığınız şeyler yapıyor, ailenize istemeden de olsa zarar veriyorsunuz. İşte ana karakterimiz artık bu durumu yaşamak istemediği için alkolü bırakmak yerine ailesini terk ediyor ve bir gün başka bir şehirde uyanıyor. İzmirde yaşayan ve kendisine bundan sonra rastgele yaşayacağı konusunda bir söz veren karakter, (karakter diyorum çünkü bir adı yok) anlık kararlarla Aydın, İstanbul, Urfa gezintilerinden sonra İzmir'e geri dönme kararı alıyor. Başına bu üç şehirde gelmeyen kalmıyor. Hatta böbreğini bile çaldırıyor. Günden güne de zayıflıyor. Bilerek yemek yemiyor olması dikkatimi çekmişti ama kitabın sonlarına doğru yemek yememesinin sebebini, sürekli alkol komasına girmesinin sebenini falan öğrenince ufak çaplı bir şok geçirdim. Çünkü kitap boyunca ailesini terk etmesinden tutun da bu başıboşluğuna etmediğim küfür kalmamıştı. İşin aslı bambaşkaymış da haberimiz yokmuş. Hele o sonu yok mu o sonu... Ağzım açık kaldı resmen...
Yer yer güldürdü ama güldürmesine bakmayın aslında acınacak haline gülüyorsunuz karakterlerin...
Ayrıca kendinizi ana karakterin birçok fikrine katılırken de buluyorsunuz.
Yazar tarafından kara mizah türünde yazılan bu kitabı siz de mutlaka okuyun derim.
Zifiriyet Fabrikası
Hakan Yücel
