Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
terman'da gün yavaş sönüyor kuzularla, dağlar arkasından gülerek güneş, tütün tarlalarına değerek suyun akışında yunarak çekiliyor kapılar gün batımı içinde çocuklarla gıcırdar
Sayfa 42 - Ayyıldız Matbaası - Ankara - 1978, SÜRGÜN HIZI
Aklında ve ruhunda Kemal'e olan aşkıyla yavaşça yürüdü ve kapıyı açtı. Çölde gün geceye dönerken her yer alacakaranlığa bürünür, çok yakına gelmeden hiçbir şey açıkça görünmez. Geleni iyice görmek için yaklaştı, kapıdakinin o olduğunu anlayınca, ciğerlerindeki havayı ve ruhundaki tüm kederi birdenbire bıraktı. Hava ve keder Benan'ın bedeninden öyle bir çığlık olarak çıktı ki, bülbül gülün dikenlerini aldırmadan havalandı.
Reklam
Gün geceye dönerken aynı şarkıyı söyler -Sen tek akşamdan korktun sana binlerce akşam
Gün geceye dönerken yıldızları tek tek toplayıp Boğaz'dan sarkıttım. Kaymasın hiç biri, kimse seni dilemesin. Sonbahar geldi diye düşen her yaprağa "Seni seviyorum" yazdım. Belki birisi ayağına takılır.
"Başa saralım," diye fısıldadım. "Gün geceye dönerken seninle bu- rada yeniden tanışalım." Kartal gözlerini gözlerimden çekmeden elini uzatırken hiçbir şey söylemeden bana bakıyordu. Parmaklarımız birbirine temas edip ellerimiz birbirine dokunduğu an ikimizin de gözleri bilinçsizce irileşti. Nedenini sorgulamayacağım ve asla merak etmeyeceğim baskı avucumun içinde zonklarken sertçe yutkundum. "Lavin Sönmez." Zaten bildiği ismimi ilk kez duymuş gibi gözlerini kıstı ve bana ismini söyledi. "Kartal Alaşan." Sesinde anlaşmamızı imzalayan kalemin mürekkebi vardı.
Gün geceye dönerken bahtın en karasında, Seni bir divaneyle avare eyler miyim?
Sayfa 95
Reklam
Allen Ginsberg / Howl
Carl Solomon İçin I. gördüm kuşağımın en iyi beyinlerinin çılgınlıkla yıkıldığını, histerik çıplaklıkla açlıktan geberdiğini, zenci sokakların şafağında gördüm onları bozuk kafalarıyla mal ararken, gecenin makinesinde yıldızlı dinamo ile eski cennetsel bağ için yanıp tutuşan melek kafalı hipsterler, yoksulluk ve paçavralar ve sahte gözlerle
GEZİNTİ Gün olur bakarsınız bıkarım insan olmaktan Sinemalara giderim, terzilere uğrarım aklıma eser Solgun ve eldeğmemiş duygulardan yapılmış bir kuğu gibi Dolaşan su kesimlerinde küllerin ve nedenlerin Bir koku çıkmaya görsün berber dükkânlarından yeter Birazcık kurtulup rahatlamak taşlardan ve yünlerden bütün istediğim Bahçelerden,
Sahanın kenarına yaklaşırken Willie Mays çarptı gözüme. Kim olduğundan en ufak bir kuşkum yoktu. Willie Mays’ti, formasını çıkarmış, günlük giysileriyle 2-3 metre kadar uzağımda dikiliyordu. Onun olduğu yöne doğru yürümeyi nasılsa becerebildim ve sonra, bütün cesaretimi toplayıp birkaç sözcük çıkarabildim ağzımdan: “Bay Mays,” dedim, “imzanızı
"Bedenimin,diğer her şeye bağlı olduğum yerin konrolünü kaybediyorum. Bütün bildiğim,yeryüzünün geceye dönerken beni belli bir açıyla eğiyor olabileceği."
Sayfa 306
Reklam
Güneş batıda kaybolup gün siyah bir geceye dönerken yeminlerini ettiler. “Sözlerimi duyun ve yeminime şahit olun,” dediler ezbere. Sesleri çemberi doldurdu. “Gece çöküyor ve son nefesime kadar sürecek nöbetim başlıyor. Evlenmeyeceğim. Mülk edinmeyeceğim. Baba olmayacağım. Hiç taç takmayacak, zafer kazanmayacağım. Nöbette yaşayacak, nöbette öleceğim. Ben karanlıktaki kılıç, duvardaki gözcüyüm. Ben soğukta yanan ateş, şafak vaktindeki ışığım. Ben uyurları uyandıran nida, diyar halkını koruyan kalkanım. Bu gece ve gelecek tüm gecelerde, hayatımı ve onurumu Gece Nöbetçileri’ne adıyorum.” Ormana sessizlik çöktü. “Birer çocuk olarak diz çöktünüz,” dedi Bowen Marsh. “Şimdi Gece Nöbetçileri’nin erkekleri olarak ayağa kalkın.”
Gün geceye dönerken bahtın en karasında, Seni bir divâneyle avâre eyler miyim? Konu komşu uyurken bir gece yarısında, Şayet kapımı çalsan kimseye söyler miyim ?
Sayfa 95 - Bu Şehir Tanır BeniKitabı okudu
Kitabın tamamı
TARHUN Bir tüccarın kızı olan Tarhun, ablalarına hiç benzemiyordu. Fereng, Sultan, Mahsan, Begüm, Moluk ve Anka’nın, yani tüccarın öbür altı kızının her birinin ayrı bir şımarıklığı, çeşit çeşit istekleri vardı. Bazen, onların gürültülerini, oyunlarını duyan mahallenin erkek çocukları sokağa fırlarlardı. Tüccarın kızlarının neşeli
22 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.